Sentence examples of "hayat" in Turkish with translation "жизни"

<>
Karışık, kanlı ve hayat kurtarıyorsun, kazanacağın paradan bahsetmiyorum bile. Много крови, ты спасаешь жизни, не говоря о деньгах.
Bir hayat belirtisi, çok zayıf. Один признак жизни, очень слабый.
Hayat sigortası dedikleri de bu değil midir? Разве не для этого существует страхование жизни?
İki hayat sigortası poliçesi var. Есть два полиса страхования жизни.
Bana hayat yokuşundan aşağı beraber inmeyi teklif ettin;.. işte cevap veriyorum. Ты просишь меня пуститься по дороге жизни с тобой, и я отвечу.
Joaquin'e sonsuz hayat madalyasını mı verdin? Ты дал Хоакину медаль вечной жизни?
Sen benim hayat hikayemi onun otobiyografisine mi koydun? Ты использовала мои истории жизни для его автобиографии?
Spock! Yeni bir hayat türünün başlangıcını mı gördük? Спок, мы только видели зарождение новой формы жизни?
Evet, hayat kurtarip, çesitli sifatlar aliyorum. Ага, спасаю жизни и забираю имена итак...
Sence bizim için hayal ettiğim hayat bu mu? Думаешь, такой жизни я для нас хотел?
Çoğu uzun mesafe taşımacılığını iş değil hayat tarzı olarak görüyor. Для большинства это не просто работа, а образ жизни.
Bunlar gerçek hayat ve ölüm sonuçalrının olduğu ilk gösterilerdi. Они были первым представлением реальной значимости жизни и смерти.
Görünen o ki, kocan benim hayat tarzımı onaylamıyor. Очевидно, твой муж не одобряет мой стиль жизни.
Okuma yazma biliyor olabilirsin, ama hayat hakkında hiç bir şey bilmiyorsun! Ты умеешь читать и писать, но ничего не смыслишь в жизни!
Tortuga denen bu tatlı ve serpilen güzelliği tatmamış olanlar üzücü bir hayat yaşamıştır. Печальна участь того, кому неведом дивный и тонкий аромат жизни на Тортуге.
Ama ben de hayat kurtarıyorum. Но я тоже спасаю жизни.
İşin aslı, hayat öpücüğünü tercih ederdim. Ну, я бы выбрал поцелуй жизни.
Mutluluk, doğum ve yeni bir hayat hayal ederken uyuya kalıvermişim. Я плыл, думая о счастье, рождении и новой жизни.
Çok sayıda hayat kurtardı. Bilimin ilerlemesini sağladı, dünyayı değiştirdi. Он спас жизни людей, продвинул науку, изменил мир.
Yanan bir binanın içine koştun ve hayat kurtardın. Ты входишь в горящие здания и спасаешь жизни.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.