Sentence examples of "her şeyden" in Turkish

<>
İnsan olmak için her şeyden vaz mı geçtin? Ты отказалась от всего, чтобы стать человеком?
İçimden bir ses her şeyden büyük pay almayı sevdiğini söylüyor. Что-то мне подсказывает, что вообще ты любишь большие куски.
Şey, her şeyden önce Alex ve senin başka bir doğrum kontrol yöntemi için bir doktora görünmeniz gerekiyor. Ну, прежде всего, вам с Алексом нужно сходить к доктору и узнать о других видах контрацепции.
Her şeyden önce çok kontrolcü birine benziyor. Для начала, она любит все командовать.
Her şeyden önce limanda ne yapıyordunuz ki siz? Во-первых, что вы оба делали в порту?
Oğlum için her şeyden vazgeçtim. Я пожертвовала всем ради сына.
Bir gün, gerçekten hasta olduğunda her şeyden zevk almak isteyeceksin. Но когда ты действительно заболеешь, ты захочешь воспользоваться всем этим.
Görevinle aldığın dine aykırı keyifler, beni her şeyden daha fazla şok etti! Но та грязная похоть, что ты тут творил шокировала меня больше всего!
Burada her şeyden önemlisi Aziz Yusuf. Здесь над всем этим Святой Иосиф.
Hâlâ Shirley'nin ailenin göz bebeği olduğunu düşünüyorum. Her şeyden yakasını kurtaran bir bebek. Я все еще воспринимаю Ширли как младенца в семье, которой все прощается.
Bunu hayatımda istediğim her şeyden daha fazla istiyorum. Ve senin de böyle hissettiğini biliyorum. Я хочу этого больше чем чего-либо, и я знаю, что ты тоже.
Görev her şeyden önce gelir. Работа всегда на первом месте.
Depo her şeyden önce gelir. Интересы Хранилища на первом месте.
Burada olan her şeyden haberin vardır. Ты знаешь все что здесь происходит.
Robinse, Barney'in söylediği her şeyden rahatsız oluyordu. А Робин бесило всё, что он говорил.
Öyle işte, her şeyden çok hızlı koşmayı isterdim. Да, больше всего я хотел, быстро бегать.
Her şeyden önce hamilesin. Ты же носишь ребенка.
Yüksekten ve muhtemelen kalan her şeyden korkuyorsun. Ты боишься высоты и всего на свете.
Her şeyden öte, bir süreliğine katil sendin. Мы ведь подозревали, что убийца это вы.
Her şeyden öte Hazreti Muhammed ve sizin Yüce İsa'nız da kardeşlerdi. Мухаммед и ваш Иисус Христос были братьями, в конце концов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.