Sentence examples of "içeren bir" in Turkish

<>
Kardeşinden son kişiye mantık içeren bir kurşun yarası. Последний такой защитник получил пулю от своего брата.
Düşman sırlarını içeren bir el yazmasında neden öyle bir şey olur ki? Почему этот знак должен быть на манускрипте, который содержит вражеские секреты?
Babamın Sylar adında bir adamla yaptığı konuşmayı içeren bir kaset buldum. Я нашел кассету разговора моего отца с человеком по имени Сайлер.
Konumlarını da içeren bir liste istiyorum. Мне нужен список с их местоположением.
Evet, ama biraz alçak gönüllük içeren bir ses tonu da duymanı istedim. Да, но мне хотелось услышать, как это прозвучит в скромном исполнении.
İngiliz hükümeti zaten Nazilerle işbirliği içeren bir Fransız planından şüpheleniyor. Британское правительство подозревало, что французы намерены сотрудничать с фашистами.
Bay Tavşan'ın kimliğini içeren bir belge. Этот документ раскрывает личность Мистера Кролика.
Ama şiddet içeren bir tehditten söz etmedi hiç. Eşinizin eski müşterilerinin listesini görebilir miyiz? Но она никогда не получала угроз мы можем увидеть список старых клиентов вашей жены?
Geçen hafta, bir hükümet binasına girip içerisinde yüz bin sosyal güvenlik numarası içeren bir bilgisayarı çaldı. На прошлой неделе он проник в администрацию и украл компьютер, содержащий более тысяч номеров социального страхования.
Ve şu anda başka şiddet içeren bir düşünce olmadığına emin misin? И вы уверены, что ничьи другой агрессивные мысли не присутствовали?
Babası ünlü oyuncular içeren bir program satın aldı. Его отец привез бейсбольную программу с известными игроками.
Batık gemi arayışını içeren bir sefer... Экспедиция направлена на поиски затонувшего корабля.
Bunların hiçbiri seni ilgilendirmez, Margaret ama cinsellik içeren bir ilişkimiz yok. Хотя это тебя не касается, но мы с ней не спим.
Sizin tarafınızdan yazılmış tıbbi notları içeren bir metin. Это журнал с медицинскими записями, сделанные вами.
Bu arada, babamın da kendine ait sırları içeren bir dolabı vardı. У моего отца, тем временем, был свой шкафчик с секретами.
Hayat tehlikesi içeren bir durumda normal bir tepki. Это нормальная реакция на ситуацию, угрожающую жизни.
Böylelikle, potansiyel bağlantılar içeren bir adres defterine sahip olmuş olmaz mı? Не получит ли он таким образом адресную книгу, заполненную контактными данными?
Cinayet masasına az sonra Augusta Terzi'nin mücevherlerini, katilin bir ayakkabısını ve cinayet silahını içeren bir paket gelecek. Это шутка? В отдел убийств придет пакет в нем драгоценности Аугусты Терци, ботинок убийцы и лезвие.
Polis görgü şahidinin nezaretteki görüntülerini içeren bir kaset yayınladı. Полиция обнародовала кадры камеры слежения, подтверждающие слова очевидца.
Kitap yayıncımızı içeren bir vaka, doğası gereği standart olamaz. Случай, вовлекающий издателя нашей книги, по определению необычный.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.