Sentence examples of "için üzüldüm" in Turkish

<>
Hayatının ilk yılı için üzüldüm, dostum. Сожалею о твоих первых лет, чувак.
Ben de amcan için üzüldüm, Brian. Да. Сочувствую по поводу дяди, Брайан.
Damak tadın için üzüldüm bak şimdi. Ух ты. Сочувствую твоим вкусовым рецепторам.
Bu arada Kyle için üzüldüm. Жаль Кайла, все же.
Doğduğun andan itibaren hep senin için üzüldüm. С момента твоего рождения я чувствую вину.
Hayır, sadece Scooter için üzüldüm. Нет, мне просто жаль Скутера.
Karın için üzüldüm, O 'Shea. Жаль твою жену, О 'Шэй.
Onca sene boyunca senin için üzüldüm. Все эти годы я жалел тебя.
Kız kardeşin için üzüldüm. Сочувствую по поводу сестры.
Bu şeyleri görmek zorunda kaldığın için üzüldüm. Мне жаль, что ты видел это.
Sevgilin için üzüldüm ama yardımcı olamam. но я ничем не могу помочь.
Ama bunu duyunca Icaros için üzüldüm. когда я услышал это от Икарос.
Onun için üzüldüm, tuhaf babam için, annem için ve Tanya. Мне стало жаль его, да и чудака-отца, маму, Танюшу...
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz. Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Ekibinin başına gelenlere de gerçekten çok üzüldüm. Я знаю про вашу команду. Мои соболезнования.
Kızıl pandalar genellikle izinsiz avlanılmasalar da, misk geyikleri ve diğer vahşi hayvanlar için konulan tuzaklara kurban gidiyorlar. Хотя браконьеры не охотятся на красных панд, они часто попадают в ловушки для кабарги и других диких животных.
Üzüldüm, ama sen şanslılardansın. Сожалею, но вам повезло.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Hımm senin adına üzüldüm. Сожалею о твоей потере.
Dallas bölgesindeki Etiyopya diaspora üyeleri ve vefatını duyan arkadaşları, Assefa'nın dileklerini gerçekleştirmek için bir bağış sayfası açtı. Чтобы исполнить последнее желание писателя, представители эфиопской диаспоры в Далласе, а также друзья, узнавшие о его кончине, открыли для него страничку gofundme.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.