Sentence examples of "için yalvarıyor" in Turkish

<>
Öz kız kardeşin onu öldürmemen için yalvarıyor. Ваша родная сестра умоляет не убивать её.
Birkaç saat içinde, ülkedeki her gazete bu hikaye için yalvarıyor olacak. Через пару часов все газеты страны будут за ней в очереди стоять.
Ailenin ismi aşkına, gelecekteki beklentilerinizde, açık fikirli olmanız için yalvarıyor. Он умоляет ради имени семьи, чтобы Вы трезво оценивали будущие события.
O merhamet için yalvarıyor. Она молит о милосердии.
Bir adam bize karısını çalışmaya almamız için yalvarıyor sonra diğer adamın karısı gelip ilacı kocası için çalmamı istiyor. Один умоляет нас включить его жену в испытания, жена другого просит меня украсть лекарства для ее мужа.
Sadece su için yalvarıyor. Он лишь водички просит.
Sokakta kadınlar yanıma gelip o sihirli kelimeleri söylemek için yalvarıyor. Женщины подбегали на улицах и умоляли сказать эти волшебные слова.
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz. Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Şu an seni öldürmemesi için ona yalvarıyor olman gerekir, onu kışkırtman değil. Ты должен умолять ее не убить тебя сейчас, а не обвинять ее.
Kızıl pandalar genellikle izinsiz avlanılmasalar da, misk geyikleri ve diğer vahşi hayvanlar için konulan tuzaklara kurban gidiyorlar. Хотя браконьеры не охотятся на красных панд, они часто попадают в ловушки для кабарги и других диких животных.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Dallas bölgesindeki Etiyopya diaspora üyeleri ve vefatını duyan arkadaşları, Assefa'nın dileklerini gerçekleştirmek için bir bağış sayfası açtı. Чтобы исполнить последнее желание писателя, представители эфиопской диаспоры в Далласе, а также друзья, узнавшие о его кончине, открыли для него страничку gofundme.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
İşte tam da bu noktada, Porto'nun göz kamaştıran görüntüsünün ardına bakmak isteyenler için, "düşük puanlı bir tur acentası" En Kötü Turlar devreye giriyor: Зайдите в The Worst Tours, "второсортное туристическое агентство" для тех, кто хочет увидеть, что скрывается за сияющим образом Порто, второго по величине города Португалии:
Afrika Günü'nün Afrikalılar ve Afrika'nın Dostları için Anlamı Что значит День Африки для африканцев и друзей Африки
Ness Kerton tarafından AusAID için çekildi. Фотография Несс Кертон для AusAID.
Bir kere bir adama sinir atmak için silahla ateş etmeyi sevdiğimi söyledim, ama o da Suriyeli olarak evraklarımızda iyi görünmez diye boş vermemizi önerdi. Я однажды предложила одному парню, который мне нравился, пойти пострелять, чтобы выпустить злость, но он сказал, что лучше не стоит, так как это может отразиться на наших сирийских документах.
Aslında bunun için buraya geldim. Вот для чего я сюда приехала.
Sürücüler hem güvenlik hem de birlikte sürmenin eğlencesi için toplu hâlde geziyorlar. Мотоциклисты выезжают смешанными группами ради безопасности, да и веселее вместе.
Göstericileri alandan uzaklaştırmak için polis tazyikli su kullandı. Полиция использует водяные пушки для разгона протестующих в этой зоне.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.