Beispiele für die Verwendung von "işin" im Türkischen

<>
Stax, senin ne işin var burada? Стакс, а ты что здесь делаешь?
Rex, bu senin işin, benim değil. Ne? Рекс, это твоя работа, а не моя.
Hayatım, bu ıssız yerde ne işin var? Дорогая, что ты делаешь в этой глуши?
Yaptığım işin övgüsünü başka birisi aldığı için içten içe ağlama sesim o benim. Это был звук моего плача внутри, позволяя другому забрать результат моей работы.
Birisi sana bu işin peşine düşmemeni mi söyledi? Тебе кто-то сказал не лезть в это дело?
Lenny izin ver de bu işin tamamen bittiğini haber vereyim. Ленни позволь тебе напомнить, твои дела здесь давно закончены.
Sen sevgilini düşük maaşlı işin hakkında yalan söylemek zorunda kalmadan kapmıştın, değil mi? Ты получил свою девочку без лжи о твоей непрестижной работе, верно? Гм...
Yeni işin sadece, özgürlük ve demokrasinin ilkelerini yaymak. Твоя новая работа - распространять принципы свободы и демократии!
Bu senin işin Sam, hayır kurumu değil. Это ведь твой бизнес, а не благотворительность.
Dün gece bombanın patladığı bölgede ne işin vardı? Что ты делала на месте взрыва прошлой ночью?
Fotograflar Cal'deydi, demek o da işin içinde. Снимки у Кэла, значит, он был в деле.
Onunla konuşamazsın, O da bu işin içinde. Нельзя с ним говорит, он тоже замешан.
Neal'ın yaptığı birçok şeye bir anlam veremiyorum ve içimden bir ses onun bu işin tam ortasında olduğunu söylüyor. В последнее время действия Нила не вяжутся, и мое чутье подсказывает, что она в этом замешана.
Müzenin sahip olduğu bir Goya ile ilgilenmenin tek sebebi olabilir ve bu da işin içinde para olduğu içindir. Есть только одна причина, по которой ты можешь интересоваться музейным Гойя, потому что здесь замешаны деньги.
Eğer bana bir dakika verirseniz sayın başkanın bir işin tam ortasında olmadığından emin olmak isterim. Если позволите, я бы хотел убедиться, что мэр в данный момент не занят.
Eğer Cumartesi akşamı bir işin yoksa, bir yerlerde buluşur muyuz? Если ты не занята в субботу вечером, может где-нибудь встретимся?
Şimdi işin için mücadele ediyorsun, onlar da seni aşağılıyor, değil mi? А теперь ты борешься за свою работу и тебя всячески унижают, верно?
Arkadaşlık mı, yoksa Dünya'yı korumak anlamına gelen işin mi? дружба или твоя работа, которая заключается в защите Земли.
Jessica, bu saatte burada ne işin var? Джессика, что ты тут делаешь так поздно?
İdeolojik farklarımız, benim kamu profilim, senin işin. Наши идеологические разногласия, моя должность, твоя работа.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.