Sentence examples of "ikna" in Turkish with translation "убедить"

<>
Yıldız filosu komutasını bir blokaj için ikna etmek çok zor olmadı. Убедить Командование Звездного Флота в необходимости установления блокады получилось относительно легко.
Ben de bir şekilde Gabe'i senin köstebek olmadığına ikna edeceğim. А я постараюсь убедить Гейба, что ты не крот.
Jane, onu komiteyi aramama izin vermesi için ikna etmeliyiz. Джейн, мы должны убедить ее, чтобы я позвонила.
Hakimi önemli bir yargılama hatası olduğuna ikna etmelisin. Вам нужно убедить судью в существенности судебной ошибки.
Seni ikna etmek için de kırbaç riskine gireceğim. И я рискну плетью, чтобы убедить тебя.
Tom'u vardiyaya ikna edebilmek için, iyi bir yol bulman lazım. Вам придётся найти способ убедить Тома взять на себя ваши обязанности.
Eğer FCA ile işbirliği yaparsan sana gönderdiği aylığı artırması için onu ikna edebilirim. Если ты пойдешь ему навстречу, я могу убедить его повысить твое пособие.
Kurulu onu desteklemesi için ikna etmeliyiz. Мы должны убедить совет поддержать ее.
Beni bu şekilde ikna edebileceğini sanıyorsan, çok yanılıyorsun. Если думаешь убедить меня таким образом, ты ошибаешься!
Niyetinin iyi olduğu konusunda dişiyi ikna etmesi lazım. Он должен убедить самку в своих хороших намерениях.
Sadece Ling'i dans etmesi için ikna etmeye çalışıyordum. Я просто пыталась убедить Линг пойти на танцы.
Laura'yı hata yaptığıma ikna etmeme yardım et. Помоги убедить Лауру, что я ошибся.
New York'ta kalması için onu ikna edeceğim. Я собираюсь убедить его остаться в Нью-Йорке.
Hastaneye kapatılmanız için beni ikna etmeye çalışıyor. Bugün yatış belgelerini hazırladı. Он пыталась убедить меня поместить вас сюда и сегодня подписала бумаги.
Kalmaya karar verdim. Seni kaçmaya ikna edebilir miyim diye. Я решил остаться, чтобы попытаться убедить вас бежать.
Belki bu işi bitirmesi için Jace'i ikna edebilirsin. Возможно, ты сможешь убедить брата закончить начатое.
Bu yılın sonbahar aylarında, Kırgızistan milletvekillerini kız - kaçırma'ya karşı cezaların geliştirilmesi konusunda ikna etmeyi amaçlayan yeni bir kampanya başlatıldı. Еще одна кампания, которая была начата этой осенью, пытается убедить депутатов внедрить более жестокие наказания за похищение невест.
Marta, bu Garth'ın ikna etme yollarından biri mi? Гарт придумал еще один способ меня убедить, Марта?
Onu ikna etmem için bana bir şans ver. Onlara zarar vermek istemiyoruz. Дайте мне шанс убедить его, что мы не угрожаем его народу.
Arkadaşlarını normal olduğuna ikna etmeye çalışıyorsun ama etrafında bir sürü deli var. Пытаться убедить друзей, что ты нормальная, и быть среди психов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.