Sentence examples of "ilgi çekici" in Turkish

<>
Fotoğraflar Burma halkının. yüzyıl sonlarındaki yaşamlarına dair ilgi çekici aralıklar sağlıyor. Они дают интересный взгляд на жизнь бирманского общества в конце XIX века.
Rusya'nın tüketici bilgilerinin şifrelenmesine olan düşmanlığı göz önünde bulundurulduğunda, bu araçların devlet nezdinde son derece ilgi çekici olacağından kuşku yok. В апреле в Москве прошёл первый российско - китайский форум по вопросам безопасности ИКТ, а через несколько месяцев состоялся волиновский российско - китайский форум интернет - СМИ.
Modern bilim-kurgu ilgi çekici olabilir. Новая фантастика может быть интересной.
Kazanç getirecek işler değil. Ama bu Balboa işi ilgi çekici. Прибыли не сделать Но с Бальбоа - тут будет интерес.
Kolay olan açıklama; dün bir diskoya gittim yakışıklı ve ilgi çekici bir adam bana aşık oldu. Просто объяснение состоит в том, что я пошла на дискотеку и на меня запал интересный мужчина.
Ülkenin problemlerini daha ilgi çekici bulmaya başladım. Я начинаю находить дела государства более привлекательными.
Ann Perkins, o ilgi çekici çantanın arkasından seni görebiliyorum. Энн Пёркинс, я вижу тебя за этой прекрасной сумочкой.
Burada Veronica hakkında bazı çalışmalar yapıyordum, ve iki ilgi çekici şey ortaya çıktı. Итак, я делал кое-какую работу тут над Вероникой, и всплыли интересные вещи.
Bu nedenler de eskisi kadar ilgi çekici değil maalesef. Те причины уже не так убедительны, как раньше.
Antikalardan söz açılmışken veranda da çok ilgi çekici bir vazo var. Кстати, об антиквариате у вас очень интересная ваза у входа.
Hepsi çok ilgi çekici. Это всё очень интересно.
Biraz çıIgın ama çok ilgi çekici. Немножко сумасшедшая, но ужасно интересная.
öğün sıcak yemek ve yatak ilgi çekici gelse de ben almayayım. Ну, трёхразовое горячее питание и кровать. Заманчиво. Но, хм..
Eakins nü eserlerinde genellikle erkekleri resmeder. Ama ben onun kadınlarını daha ilgi çekici buluyorum. Большинство обнаженных натур Икинса были мужчины, но я нахожу его женщин более неотразимыми.
Ayrıca beni perdeli ayak geni taşıdığım hususunda da bilgilendirdiler. Ki bu ilgi çekici, diğer şeylere kıyasla yani. А еще они сообщили мне, что я являюсь носителем гена сросшихся пальцев, что интереснее всего остального.
Bay Reese, Rollins'in bodrumunda ilgi çekici bir şey buldum. Мистер Риз, я кое-что нашел в подвале у Роллинса.
Elinde ilgi çekici bir şey olduğunu söyledin. Ты сказал, у тебя что-то интересное.
Çok olgunca ve ilgi çekici. Это так по-взрослому и интригующе.
Ders kitabın en ilgi çekici kısmı "Polis yönetimi: Самое интересное в учебнике - это "администрирование":
Sevgilim Ellaria, seni çok ilgi çekici bulurdu. Моя возлюбленная Эллария сочла бы вас очень интересным.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.