Sentence examples of "itiraf ettiği" in Turkish

<>
Ajan Moretti'ye suçunu itiraf ettiği zaman yükü oldukça hafiflemişti. Чувство вины смягчилось, когда он сознался агенту Моретти.
Bazıları üniformalı insanlardan o kadar korkuyor ki bilmediği şeyleri bile itiraf ediyor. Другие настолько боятся людей в униформе, что они признаются в чем угодно.
Grazia SA bir Afrikalı olmanın ne anlam ifade ettiği hakkındaki düşüncelerini açıkladı ve Afrika ile ilgili 'dokuz bilinmeyen gerçek' adında bir link paylaştı: Мы африканцы не потому, что родились в Африке, мы африканцы потому, что Африка живёт в нас.
Kayıtlarda bir itiraf olmadığı sürece. У нас есть записанное признание.
Bugün Lena'nın yardım ettiği kız bu. Эта девушка, которой помогла Лина.
Suçumuzu itiraf etmemiz gerek. Мы должны говорить правду.
Senin annen gösteri devam ettiği sürece yaşamaya devam edecek. Твоя мать жила, потому что шоу всегда продолжалось.
Donuyor fakat itiraf etmez asla. Замерзнет, но не признается.
Nick'in yardım ettiği bir sürü insan var. К тому же Ник очень многим помог.
Dostum, ben, itiraf etmelisinBu beklediğimden daha fazla. Должен признаться, это больше, чем я ожидал.
"Herkesin nefret ettiği şeylere ben de karşıyım." Я против всех тех вещей, которые все ненавидят!
Bir itiraf olmasının önemi yok. Правдивость признания не имеет значения.
Bana önceden elinde olan ama Başkan Obama gelip yeminini ettiği günden bu yana sahip olamadığın özgürlükleri say. Назовите мне свободы, что у вас были до присяги Обамы, которых у вас нет сейчас.
Şampanyayı yolladığını itiraf etti mi peki? Он признался, что отправил шампанское?
Peki ya Greene'lerin sözünü ettiği şu görüşme odaları? А что на счет чатов, о которых рассказывали Грины?
Yani bana çarpan arabanın senin olduğunu itiraf ediyorsun öyle mi? Так вы признаете, что это ваша машина меня сбила?
Bak, bu adamın işkence ettiği bir kadın bulduk. Мы нашли тело женщины, которую этот человек пытал.
Silas Cole karakola elinde silahla geldi ve itiraf etti. Сайлас Коул пришел в участок с дробовиком и сознался.
Seni ölüme terk ettiği için mi? Потому что он оставил тебя умирать?
Sanırım bu iki bey cezanın hafifletilmesi karşılığında sanığın suçsuzluğunu itiraf etmeye hazırlar, öyle mi? Эти джентльмены, как я понимаю, требуют снисхождения в обмен на признание невиновности обвиняемого?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.