Sentence examples of "iyi niyet" in Turkish

<>
Curtis, biraz iyi niyet gösterelim. Кёртис, давайте проявим добрую волю.
İşbirliği için iyi niyet jestimi sana göstermek istedim. Я хотел показать тебе своё искреннее желание сотрудничать.
Kral, bir iyi niyet göstergesi istiyor. Теперь король хочет красивого жеста от меня.
Diane toplantının sonunda iyi niyet oylaması isteyecek. И тогда Дайан потребует окончательного добросовестного голосования.
Mürettebat üç gönüllüden oluşacak ve tek istedikleri bir iyi niyet göstergesi. Экипаж будет состоять из трех добровольцев. Они ожидают жеста доброй воли.
Wraith teknolojisi hakkındaki bilgileri göndermeniz sizin tarafınızdan gelen çok büyük iyi niyet göstergesiydi. Выдача информации о технологиях Рейфов была замечательным актом доброй воли с вашей стороны.
Sadece çok güzel bir dostluk başlatmak adına yapılmış bir iyi niyet gösterisi olarak kabul etmeni ümit ediyorum. Я надеюсь, ты примешь это как жест доброй воли, дающий новое начало нашей прекрасной дружбе.
Bilirsin işte iyi niyet, kötü bilim. Знаешь, благие намерения, кошмарные результаты.
Tyrion Lannister'ın iyi niyet göstergesi. Знак доброй воли Тириона Ланнистера.
Bunu yaparsan, benden ciddi bir iyi niyet kazanmış olacaksın. Сделаешь это и заработаешь немного хорошей кармы в моём магазине.
Evet, bildiğimiz gibi cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir, değil mi? Да, мы все знаем чем вымощена дорога в Ад, не так ли?
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Hendrich öldürme niyet olan tek kişi değilmiş. Не только у Хендрика было намерение убить.
Atnaf gibi genç birinin söndürülen hayâllerinin acı gerçekliği en iyi şekilde bu yazıyla ortaya koyuluyor: Грустная реальность подавленных устремлений кого - то такого молодого, как Атнаф, лучше всего отражена в этом посте:
Niyet, belirli bir hedefi etkileyebilme deneyi. Намерением нужно повлиять на определенный экспериментальный показатель.
Bir kere bir adama sinir atmak için silahla ateş etmeyi sevdiğimi söyledim, ama o da Suriyeli olarak evraklarımızda iyi görünmez diye boş vermemizi önerdi. Я однажды предложила одному парню, который мне нравился, пойти пострелять, чтобы выпустить злость, но он сказал, что лучше не стоит, так как это может отразиться на наших сирийских документах.
İyi niyet göstermeye çalışıyorum. Только проявляю доброю волю.
Bu, ailelerin çocuklarını iyi yetiştirdiğini gösteriyor: Это служит доказательством того, что родители хорошо воспитали своих детей:
Konut kurulundaki herkese bir niyet mektubu gönderiyoruz. Мы рассылаем письма о намерениях жилищному совету.
Ankette, sadece yüzde'lik kısım "iyi veya çok iyi" derken, Eyalet seçmenlerinin yüzde'u hükümeti "kötü veya çok kötü" şeklinde değerlendirdi. В ходе опроса, процентов избирателей оценили его работу в правительстве как "плохо или очень плохо", только процентов ответили "хорошо или очень хорошо".
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.