Sentence examples of "kızgın bir" in Turkish

<>
Sonra kızgın bir cüce onu tekmeler. И тут его пинает злобный карлик.
O kızgın bir eş. Она просто рассерженная жена.
Narin ama kızgın bir yapısı var. Очень наивные и приводящие в ярость.
Kızgın bir halin var. Тогда, почему злишься?
Akademik uzaklaştırma ve kızgın bir koca. Отстранение от учебы и раздраженный муж.
Ne olursa olsun en az kızgın bir mektup alacaklar ama. Но все-таки они получат по меньшей мере одно гневное письмо.
Kırmızı ve büyük. Tıpkı kızgın bir gökyüzü gibi. Красные и большие, как грозное небо Монтаны.
Daha sonra kızgın bir şekilde sürmeye devam ettim ve eve döndüm. Потом я просто покаталась, чтобы успокоится, и поехала домой.
Kızgın bir rüzgâr görüyorum! Я вижу сильный ветер!
Bu mümkün. Birimiz kaba, üzgün ve kızgın bir insana dönüştü. Один из нас превратился в грубого, озлобленного и невыносимого человека.
Yine de, mutlu bir tebaayı yönetmek kızgın bir tebaayı yönetmekten kolaydır. И все же, легче править счастливыми людьми, а не злыми.
Kızgın bir erkek çocuk gibi görünüyorum. Я выгляжу, как сердитый мальчишка.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Dünyadaki tüm uçakları gece gündüz bizi bombalamak için hükümetimize yardım ederken daha az kızgın olmayı hala öğrenemedik. Видите, мы еще не научились сдерживать злость, когда все самолеты в мире помогают нашему правительству бомбить нас дни и ночи напролет.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Kızgın insanlar sizi şüphelendiriyor, farkındayım, ne kadar duygusal olduğumuzu biliyorsunuz. Злость наводит на нас подозрения, знаю, а вы знаете, какие мы эмоциональные.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Size kızgın mı görünüyorum? Я кажусь вам злой?
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Kızgın olduğunu biliyorum ve bunda sonuna kadar haklısın. Знаю, ты зол и имеешь полное право.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.