Sentence examples of "kabalık etmek" in Turkish

<>
Tamam, öncelikle, kabalık etmek istemem ama bilgisayarlarınız bir işe yaramaz. Во первых, не хочу показаться грубым, но ваши компьютеры сосут.
Kabalık etmek istemiyorsun ama evimde bu şekilde konuşuyorsun, ha? Вы не хотите грубить и выражаетесь так в моем доме?
Kabalık etmek istemem ama bu benim buraya geldiğimden beri yediğim en iyi yemek. Не хочу показаться грубым но это лучший обед, который я ел здесь.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Hayır ve sorması kabalık olur gibi geldi. Нет, и спросить было бы невежливо.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Bak, bu yaptığın apaçık kabalık. Знаешь, а это уже грубо.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Kabalık etmene gerek yok. Необязательно быть таким грубым.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Ailene ettiğin kabalık da cabası. Нельзя так грубо с семьёй.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Ally, ben kabalık yanlısı değilim. Элли, я не поклонник грубости.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Neden kabalık ediyorsun böyle? Почему ты так грубо?
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Evet, şu an burayı terketmek büyük kabalık olabilir. Было бы грубо по отношению к ним уйти сейчас.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Henry'nin konusunu açtığında sana karşı kabalık ettim. Я нагрубила, когда ты упомянул Генри.
Bir ara sizinle özel bir sohbet etmek çok hoşuma gider. Я здесь новенькая. И очень хочу поболтать с вами тет-а-тет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.