Sentence examples of "kadar bekleyelim" in Turkish

<>
Ne olarak bildireceğimizi öğrenene kadar bekleyelim. Сначала разберёмся, что к чему.
Gus, bence karanlık çökene kadar bekleyelim. Может, подождём, когда станет темно?
Sonuçlar çıkana kadar bekleyelim. Давай просто ждать результатов.
Annen hazır olana kadar bekleyelim. Эй, нужно подождать маму.
Biraz daha oyalayıp, dikkatleri dağılana kadar bekleyelim. Давайте тянуть время, пока они не расслабятся.
Az kaldı şurda, düğün gecesine kadar bekleyelim mi? Осталось недолго, может, подождём до брачной ночи?
Pazartesiye kadar bekleyelim. Давай подождём до понедельника.
Biz içeri girmeden önce herkes dışarı çıkıncaya kadar bekleyelim. Прежде чем войти, давай подождём, пока все выйдут.
O, uyanana kadar bekleyelim. Давай подождём, пока он не проснётся.
Yağmur duruncaya kadar bekleyelim. Давай дождёмся окончания дождя.
Tom'dan haber alıncaya kadar bekleyelim. Давай подождём, пока не получим новостей от Фомы.
O dönene kadar bekleyelim. Давай подождём, пока он не вернётся.
Saat altıya kadar bekleyelim. Давай подождём до шести часов.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Ah! Yapma-- Ben Daniel'in yanından geldikten sonra - onları bir arada görmek için bekleyelim. Да, но давай лучше посмотрим их вместе после того как я встречусь с Дениелом.
Bir İngiliz vatandaşı ve futbol taraftarı olarak, dünyanın her köşesinde kitlesel olan futbola nispeten Filipinler'de basketbolun bu kadar rağbet gördüğü konusunda her zaman şaşmışımdır. Как англичанин и фанат футбола, я всегда немного удивлялся, почему баскетбол настолько здесь популярен, в отличие от футбола, который широко распространён в остальной части мира.
Hayır, hayır, gözetleyip, bekleyelim ve tetikte olalım. Нет, мы должны наблюдать за ним и быть настороже.
Bazıları üniformalı insanlardan o kadar korkuyor ki bilmediği şeyleri bile itiraf ediyor. Другие настолько боятся людей в униформе, что они признаются в чем угодно.
Phoebe, seni bekleyelim mi? Фиби, нам тебя подождать?
Karayip dili, örneğin, sorgulamadan kabul ettiğimiz İrlanda ve İskoç dili kadar belirgin ve kolayca anlaşılabilir bir dildir. Я не пишу в блог на постоянной основе, однако мне было важно начать его, чтобы сделать писательство центральной частью моей жизни.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.