Sentence examples of "kanını" in Turkish

<>
Yaşayanın kanını aldık ve yaşayan ölüyü bir araya getirdik. Мы разлили кровь живых и собрали вместе живых мертвецов.
Bill bize sihirli kanını içirdi. - Artık gündüz gezebiliyoruz. Билл дал нам своей волшебной крови, и вот день.
Bir şeyler yazmak için kendi kanını kullanması mantıklı mı? Чтобы что-то написать собственной кровью, бессмысленно, нет?
Bu arada, Mike, kaplanının tüm kanını içmişim, kusura bakma. O dönem çok tuhaf şeyler yapıyordum. Кстати, Майк, прости что выпил всю кровь из твоего тигра, у меня были трудные времена.
Bana bir hançer tavşanın kanını ve bir topaç getir. Принесите мне кинжал, кровь шести кроликов и гироскоп.
Ortancaların, maktulün kanını emiş hızını tahmin etmeye çalışıyorum. Я пытаюсь экстраполировать скорость поглощения крови жертвы кустами гортензии.
Enfekte olmuş kanını Cameron'un gözlerine ve ağzına öksürdü, bu mu ilginç? Он кашлянул заражённой кровью в глаза и рот Кэмерон и это интересно?
Kıskançlığının ve nefretinin, seni Hard Master'ın kanını dökmeye ittiğini inkar mı ediyorsun? Ты отрицаешь, что зависть и ненависть заставили тебя пролить кровь нашего Учителя?
Senin Zotkin buraya umutsuz adamlar için dua etmek için gönderilmedi. Onları kışkırtmak için onlara hükümdarların kanını tattırmak için. Ваш Зоткин был отправлен молиться на отчаянных людей, разжечь их, дать им вкусить крови откормленных правителей.
Kont oğlunun davranışlarının kendini ne kadar sinirlendirdiğini ifade eder. ("İl mio sangue la vita darei" - "Oh, hayatımın kanını vereceğim"). Граф выражает своё разочарование в сыне ("Il mio sangue la vita darei" / "Своей кровью и жизнью готов я заплатить за могущество сына").
Bir sürü ağaçta, taşta ve çalıda maktulün kanını bulduk. Мы нашли кровь жертвы на деревьях, камнях, кустах...
Bayrakta bulunan renklerden kırmızı kurban edilen domuzların kanını, halkın akan kanını ve güçlü gelenekleri sembolize etmektedir. Зелёный цвет символизирует богатство островов, красный - цвет крови людей и свиней, чёрный - местных жителей ни-вануату.
Siz hastalandığınızda yaptığımız ilk deneylerde Dr. Scott, Bertrise'in kanını kullanarak zaman kazanmıştı. Во время нашего первого похода доктор Скотт использовала кровь, чтобы выиграть время.
Eşit yaşam hakkı, yüzeyi eşit kullanma hakkı ve ilk çocuğunuzun kanını istiyoruz. Мы требуем равные права и равный доступ на поверхность и кровь ваших первенцев.
Bugün insanların kanını emiyor. Ertesi gün de sigara içebilir. Сегодня он пьет человеческую кровь а завтра начнет курить.
Yani birisi Anne-Marie'nin kanını toparlamış ve bir antikoagülan eklemiş. Итак, кто-то взял кровь Энни-Мэри и добавил антикоагулянт.
Führer'in arzusu, ki bize uygulamak için emir verilmişti Alman ırkının kanını, pisliklerden tamamen temizlemekti. Пожелания фюрера, которое мы должны были выполнять как приказы совершенно очистить немецкую кровь от примесей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.