Sentence examples of "karar veremiyorum" in Turkish

<>
Bu akşam Myk'le yemeğe çıkacağız ama şunların hangisinin daha iyi olduğuna bir türlü karar veremiyorum. У нас с Миком сегодня свидание, и я не могу решить, что лучше.
Karar veremiyorum Cheddar Cüzdanın nerede? Чеддер, где твой кошелек?
Bunun üzücü mü tatlı mı olduğuna karar veremiyorum. Не могу решить, грустно это или мило.
Güzel mi yoksa korku verici mi karar veremiyorum. Не могу решить, красивый он или ужасающий.
Şimdi masa burada olsun mu karar veremiyorum. Не могу решить, куда поставить стол.
Hangisinin daha iyi olduğuna karar veremiyorum. Чего - никак не могу решить.
Ona hayır diyemedim, ama karar da veremiyorum. Не могу ей отказать и решать не могу.
Çocuklar atalarının ayak izlerini takip edip zengin kültürlerini koruyacaklar mı - gelecek karar verecek. Пойдут ли молодые по следам своих предков и сохранят ли богатую культуру, решит будущее.
Durumdan zarar gören birisi olarak bu haksızlığa ve istismara anlam veremiyorum. Ситуация коснулась и меня лично, я просто не могу понять такую несправедливость и отвратительную скандальную попытку эксплуатации региона.
Facianın. yıl dönümünde bir grup Polonyalı maceraperest, Çernobil santralinden kilometre uzak hayalet kasaba Pripyat'ta ışıkları tekrar açmaya karar verdiler. Несколько недель назад, в канун годовщины катастрофы, группа польских авантюристов решила включить свет в городе - призраке Припять, который расположен в трех милях от Чернобыльского реактора.
Ben Sara. Şu an aramanıza cevap veremiyorum. Я сейчас не могу ответить, оставьте...
Çökmüş ekonomi ile yüzleşmek zorunda kalan üç işsiz mimar ise şehri terk etmeyi reddediyor ve sıradışı bir yürüyüş turu acentası açmaya karar veriyorlar - Porto, genel durum, iyisi ve kötüsü: Mimari, Tarih, Politika, Şehircilik, Yavaş Gıda ve Söylentiler Sizlere caddeleri, terk edilmiş binaları, meydanları, karanlık arka sokakları, eski pazarları, baharatlı petiscos'ların ucuz "tascas" larını ve hepsinin arkasındaki hikayeleri göstereceğiz ve çok taraflı bakış açılarından mükemmel sohbetler edeceğiz. Три безработных архитектора перед лицом внезапного экономического разрушения отказались покинуть город и решили открыть невероятное агентство прогулочных туров, чтобы показать Порто с обеих сторон, хорошей и плохой: архитектура, история, политика, городская жизнь, кафе и рестораны, легенды... Мы покажем вам аллеи, брошенные здания, площади, небольшие улочки, старые рынки, недорогие забегаловки с острыми португальскими закусками, расскажем истории, связанные с этими местами.
Şu an pek de bir anlam veremiyorum zaten. Все равно, ничего сейчас не могу понять.
Dubai'de bayan sürücülerin oluşturduğu bir grup var ve muhabir Amanda Fisher onlarla biraz zaman geçirmeye karar verdi. Здесь их целая группа, и репортер Аманда Фишер решила поездить с ними.
Şu anda telefona cevap veremiyorum, lütfen mesajınızı bırakın. Не могу сейчас ответить, так что оставьте сообщение.
Orta karar bir yer yapsan meşru yoldan para kazanabilirsin. Если делать что-то сносное, может и получиться. Законно.
Şu an size cevap veremiyorum. Я сейчас не могу ответить.
Neden gitmeye karar verdin? Почему ты решил пойти?
Daha üst tarafa çizik bile veremiyorum. Я даже не могу поцарапать отделку.
Birisi, herkesin iyiliği için zor bir karar vermeli. Кто-то должен был принять это решение ради высшего блага.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.