Sentence examples of "kaybetmeye meyillidir" in Turkish

<>
İnsanlar daha çok birbirini kaybetmeye meyillidir. Обычно люди теряют так друг друга.
Oğlum, Bunu sana ilk defa söylüyorum kaybetmeye hakkın yok. Я скажу это один раз в жизни: проигрывать нельзя.
Birçok cüce kendini öldürmeye meyillidir. Многие лилипуты склонны к самоубийству.
Bowling'de kaybetmeye hiç alışık değilimdir de. Вообще-то не привык проигрывать в боулинг.
Yönetim kurulu üyeleri de insanları mutlu eden kızlarla dolu bir kulübü onaylamamaya meyillidir. А члены совета склонны не одобрять клубы с девочками, что дарят счастье.
Sizi de kaybetmeye hiç niyetim yok. Не хочу потерять ещё и тебя.
Çoğu kişi biraz büyük almaya meyillidir. У людей есть склонность покупать большие.
Bir servet, James, ama ben şanslıyım çünkü bir servet kaybetmeye gücüm yeter. Удача, Джэймс, а я удачлив потому что я могу позволить потерять удачу.
İşini kaybetmeye mi çalışıyorsun? Ты хочешь потерять работу?
Kısa zaman sonra Bölge'deki tüm cadılar güçlerini tamamen kaybetmeye başlayacaklar. Скоро, все ведьмы в Квартале начнут терять свою силу.
Sonunda da bütün algılarını kaybetmeye başIıyor. что он начинает терять чувство себя.
Numaraları kaybetmeye devam ediyoruz Finch. Мы теряем номера, Финч.
Ve bunun içinde en büyük silahımı kaybetmeye niyetim yok. Мне хочется терять, отснятые с таким трудом сцены.
Başka bir şeyi daha kaybetmeye başladım. Но я начал терять что-то еще.
Sonra, daha da çok kaybetmeye başladığında benim değerli eşyalarımı rehin bırakmak zorunda kaldı. Потом, когда он потерял еще больше, ему пришлось заложить и мои сокровища.
Masaların arkasında kaynayan bir kazan var ve onun yüzünden iyi, genç avukatları kaybetmeye başlayacağız. На борту зреет мятеж, и мы скоро начнем терять хороших молодых специалистов из-за него.
Yaşam standardınızı kaybetmeye hazırlıklı olun. " Готовьтесь потерять ваш уровень жизни. "
Kendini tamamıyla kaybetmeye çalışan biri! Кто-то, пытающийся полностью затеряться!
Sonra, bir şey yokken aniden.... kilolarını kaybetmeye başladı. Saçmalık bu. И вдруг как из ниоткуда, он начинает дико терять в весе.
Hangi anlaşma, kendi halkının güvenini kaybetmeye değer? Чего ради ты рискуешь потерять доверие своего народа?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.