Sentence examples of "kişinin hayatı" in Turkish
Hasan, Ramadi'deki pazar yerinde kişinin hayatı aldı.
Хасан взорвал гражданских на рыночной площади в Рамади.
Bir kişinin hayatı, geleceği, binlerce seçimin her birine bağlıdır.
Жизнь личности, ее будущее, состоит из тысяч моментов выбора.
"Bak, birlikte bu hayatı yaşayacağın bir partnerin olması gerek.
"Слушай, ты должен прожить жизнь со своей женой.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, bu güne dek Ebola, Batı Afrika'daki ülkede 52 kişinin ölümüne sebep oldu.
Согласно данным ВОЗ, на данный момент в стране на Западе Африки лихорадка унесла жизни человек.
Global Voices'da bu makalenin yazarı olan Joey Ayoub, dünyanın dört bir yanından politik ve dini kişiler ile halk figürü, gazeteci, editörlerden oluşan'e yakın kişinin bulunacağı uluslararası "Soykırım Suçuna Karşı" adındaki foruma katılacaktır.
Автор данной статьи в Global Voices примет участие в международном форуме "Против преступления геноцида", в котором примут участие более человек со всего мира, включая видных политических, религиозных и общественных деятелей, журналистов и издателей.
Bazı hesaplamalara göre yüzlerce kişi doğrudan yada dolaylı olarak bu durumdan etkilendi, milyon kişinin yaşadığı bir şehirde, önemli şahıslar ya da VIP'lerin güvenliği için yollara barikatlar yerleştirildi.
По некоторым оценкам, жизнь сотен тысяч людей непосредственно или косвенно затрагивается, когда силы безопасности устанавливают баррикады для защиты важных персон и высокопоставленных лиц в Кветте, где проживает около миллиона жителей.
Juliet, Gus'ın hayatı üzerine yemin ederim ki, buraya geleceğinden haberimiz yoktu.
Джулиет, клянусь жизнью Гаса мы понятия не имели, что он придет.
Chilapa'da üç devlet organı "birlikte çalııyor've hâlâ kaç kişinin kaçırılmış olduğunu bilemiyoruz, peki neredeler?
Три ветви власти "работают вместе" в Чилапе и мы до сих пор игнорируем, сколько людей исчезло и где они находятся?
Los Rojos suç örgütü üyelerini arayan ve dört gün önce ilçenin yönetimini ele geçiren kişiler en az kişinin daha kaçırılmasından sorumlu.
Должна признаться, что я узнала о Чилапе, также как и Айотцинапе из новостей об их погибших, жестоко убитых и исчезнувших людях.
Makine'ye verdiğin derslere rağmen bir piyonun hayatı vezirinki kadar kıymetli değildir.
Вопреки вашим наставлениям Машине, жизнь пешки не равна жизни королевы.
Farz et ki bir ninjanın hayatı günlük gibi, değil mi?
Чтож, ты должен посмотреть на повседневную жизнь ниндзя, верно?
Ve ışığı kırma özelliği kazandı, böylelikle insanlar yüksüğü takan kişinin görüntüsünden farklı bir görüntü görüyorlardı.
В нем развились свойства преломления, и когда человек надевал этот наперсток, люди видели другого.
Seni çok seviyorum. Bu yüzden seni görmeyeceğim bu -70 yıl boyunca nasıl bir hayatı seçeceğini öğrenmek için sabırsızlanıyorum.
Я так тебя люблю, и поэтому мне не терпится узнать, что за жизнь будет у тебя...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert