Sentence examples of "kontrol edebiliyorum" in Turkish

<>
Duygularımı bu sayede kontrol edebiliyorum. Я так контролирую свои эмоции.
Ne bedenim üzerinde kontrol sahibi olabiliyorum ne de kalbime sahip çıkıp duygularımı kontrol edebiliyorum. У меня нет контроля над телом, и совершенно не могу управлять своими эмоциями.
Eldiveni ne kadar çok kullanırsam, o kadar iyi kontrol edebiliyorum. Чем больше я использую перчатку, тем больше я её контролирую.
Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum. У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий.
Ne kadar korkunç olduğunu tahmin edebiliyorum. Представляю, как это было ужасно.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Kadını gördüğünde o polisin yüzünün alacağı ifadeyi tahmin edebiliyorum. Представляю лицо дурака-полицейского, когда он увидит свою любовницу.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Sadece şunu hayal edebiliyorum: Yerime geçen an itibarı ile istasyonu karıştırıyor. Я могу только воображать, что мой двойник может сотворить на станции.
Şey, neden çantadaki izleri kontrol etmiyorsun. Поэтому вы должны проверить отпечатки на сумке.
İkinizi burada çocukken hayal edebiliyorum. Я представляю вас здесь детьми.
Zack, benzeri bir etkiye sahip bir gazın kullanılmış olması ihtimaline karşılık hava kanallarını kontrol ediyor. А Зак проверяет вентиляционные шахты, пытаясь установить не применялся ли газ для создания похожего эффекта.
Seni bir çiftlikte hayal edebiliyorum. Могу представить тебя на ранчо.
Sen, evini kontrol edip, radyasyon ve toksin testleri yap. Ты, проверь его дом и лабораторию на радиацию и токсины.
Seni spor yazarı olarak hayal edebiliyorum. Правда? Я вижу тебя комментатором.
Evet, sadece göldeki iki tekneyi kontrol edeceğim. Да, только проверю две лодки на озере.
Onu hayal edebiliyorum, şöyle boynunda kocaman altın bir şeyle. И еще я вижу у неё на шее золотое ожерелье.
Sizin bu ufak aşk sohbetinizi bölmek istemezdim ama trafik kameralarını kontrol ettim. Не хочу прерывать вашу маленькую любовную пикировку. Но я проверил дорожные камеры.
Çok az sayıda insana yardım edebiliyorum. И я могу помочь лишь немногим.
Ada kayıtlarını kontrol ettim. Но я проверила записи.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.