Sentence examples of "konusunda uzmanlaşmış" in Turkish
Biz arazi ve mülkiyet satın alma konusunda uzmanlaşmış bir İngiliz şirketiyiz.
Мы - британская компания, специализирующаяся на покупке земли и недвижимости.
Genel halkın gözünde, iletişim uyduları için navigasyon sistemleri konusunda uzmanlaşmış bir bilim adamı.
Как считает широкая общественность, он ученый, специализирующийся на навигационных системах спутников связи.
Patlayıcılar konusunda üstün, bomba imhasında bilgili saha nükleer silahları konusunda uzmanlaşmış.
Эксперт в области взрывчатки, обезвреживания бомб. Специализируется на тактическом ядерном оружии.
Savaştan sonra, karşı casusluk konusunda uzmanlaşmış, Amiral Miklos Horthy'nin karşı-devrimci ordusunda görev yaptı.
После войны служил в войсках адмирала Хорти, воевавших против Венгерской советской республики, занимался контрразведкой.
1998 yılında birleşme ve satın almalar konusunda uzmanlaşmış olan JP Morgan'da yatırım bankacılığı bölümünde çalışmaya başladı.
В 1998 году начала работать в J. P. Morgan, в отделе инвестирования, специализируясь на слияниях и поглощениях биотехнологических и фармацевтических компаний.
yılı aşkın bir ayrımın ardından Küba ile diplomatik ilişkilerin devamı konusunda ABD Başkanı Barack Obama'nın şaşırtan bildirisi adadaki birçok Kübalı ve uluslararası topluluklar tarafından iyi karşılandı.
Эта статья является частью нашей специальной рубрики "Куба - США: новое начало".
Babamın mezardaki bedeni daha soğumamışken görünen o ki o, alanında uzmanlaşmış.
Отец только-только отошел в мир иной, а она уже стала экспертом.
Ancak kızın ve annesinin "uygunsuz" kıyafet açısından uyarılıp uyarılmadığı konusunda sessiz kalıyorlar.
Но они умолчали о том, обратили ли именно они внимание девушки и её матери на "неприличный" наряд.
Neler olacağı konusunda çok farklı bazı görüşler mevcut.
Есть противоположные мнения о том, что произойдет.
Hım, güzel, tablolar hakkında konuşuyorsunuz. Lacivert konusunda haklıydın.
Говоря о картинах, ты был прав насчет ультрамаринового синего.
Açıkçası istihbarat komitesinin Arthur ve onun eylemleri konusunda ciddi şüpheleri var.
У комитета по расследованию дурные предчувствия насчёт Артура и его действий.
Açelyalarım konusunda verdiğin öğüt için teşekkür etmek istedim.
Хотела поблагодарить тебя за совет по поводу азалий.
Umarım Cristal, babamın evliliği konusunda seni rahatlatmıştır.
Надеюсь, Кристэл успокоила тебя насчет женитьбы папы.
Bu, içki içip içmediğim konusunda tartışmaktan çok daha güzel.
Это безусловно непривычно спорить о том пил я или нет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert