Sentence examples of "kurtarmak" in Turkish with translation "спасти"

<>
Zor durumdaki bir arkadaşı kurtarmak için Wonders Stadı'na gitmem lazım. Мне нужно добраться до стадиона Вандерс и спасти беспокойного друга.
Bu gece çok daha fazlasını kurtarmak için fırsatın var. Сегодня у вас есть возможность спасти гораздо больше жизней.
Torunumu kurtarmak için tek yol bu. Это единственный способ спасти моего внука.
Sence hangimizin, Preston'un hayatını kurtarmak için daha fazla gücü var? Как ты думаешь, кто из нас сможет спасти жизнь Престона?
Stan neden hayatımı kurtarmak zorundaydı ki? Почему Стэну пришлось спасти мне жизнь?
Pekala, bacağını kurtarmak için elinizden geleni yapın. Сделайте все возможное, чтобы спасти ее ногу.
Elimden geldiğince fazla insan kurtarmak gibi bir yükümlülüğüm var. У меня есть обязательства спасти как можно больше людей.
Ama bu Tanrı'nın isteği. Birçoğunun ruhunu kurtarmak... Но это воля Божья спасти души многих...
İkinci olarak dostunuz Bolşevikler'in hayatını kurtarmak için hayati ilaçlarınızı korumaya çalışırken vuruldunuz ve ağır yaralandınız. Дважды вы были серьезно ранены, защищая драгоценные припасы, чтобы спасти жизни ваших братьев-большевиков.
Kendimi ve itibarımı kurtarmak için o kadar telaşlandım ki arkadaşlarımı bir kenara ittim. Я так стремился спасти себя и свою репутацию, что оттолкнул своих друзей.
Bu onu kurtarmak için son şansımız. Это наш последний шанс спасти ее.
İmparatoriçe için bir şifa bulmak ve dünyamızı kurtarmak. Найти лекарство для Императрицы и спасти наш мир.
Ama onu kurtarmak için her şeyini feda ettin. Но ты пожертвовала всем, чтобы спасти его.
Sana, küçük bir parçasını kurtarmak için fırsat öneriyorum. Kendini yani. Я даю тебе шанс спасти его маленькую часть - саму себя.
İnsanlığı kurtarmak mi istiyorsun, bizim yaptığımız şey bu. Ты хочешь спасти человечество, этим мы и занимаемся.
Gezinti lideri dalıp beni kanonun altından kurtarmak zorunda kaldı. Лидеру заплыва пришлось нырнуть и спасти меня из-под каноэ.
Bizi kurtarmak için kendi hayatını birkaç kez riske attı. Он рисковал жизнью несколько раз, чтобы спасти наши.
Sana gitmen için yalvardım Tulga, bizi kurtarmak için. Я умоляла тебя уйти, Тульга, спасти нас.
Bay Norrington itibarını geri kazanmaya çalışıyor. Bizim Jack, postunu kurtarmak için istiyor. Мистер Норрингтон надеется вернуть былую честь, старина Джек - спасти свою шкуру.
Bu odadaki insanlar Ark'ı kurtarmak için en önemli şansımız. Люди в этой комнате наша лучшая возможность спасти Ковчег.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.