Sentence examples of "lekeleri olan bir" in Turkish

<>
Ya da pantolonunda sahte sidik lekeleri olan bir serseri olarak gizli görevdedir. Или он под прикрытием как бродяга с фальшивым пятном мочи на штанах.
Minibüsünde, üzerinde kan lekeleri olan tulumunu bulduk. Мы обнаружили запачканную кровью спецодежду в его фургоне.
Rusya Başkanı Vladimir Putin geçenlerde tarihsel önemi olan bir Sovyet geleneğini canlandıracağını açıkladı. Президент России Владимир Путин недавно сообщил о возрождении знаменитой советской традиции.
Ülkenizde buna karşı olan bir kural olmadığına eminim. Уверена, в вашей стране это не запрещено.
Bizi koruyacak gücü olan bir silahı neden sakladın? Зачем скрывать оружие, которое способно защитить нас?
İçinde değişik değişik motifler olan bir sürü oda varmış. Там было полно комнат с разными темами на выбор.
Kanka çıta sonuçta gerçekten var olan bir şey değil ki. Чувак, дело ведь не в какой-то реально существующей планке.
Bana aynı parkta yapılmış, uyuşturucu bağlantısı olan bir vurulma ile ilgili haber göstermişti. он показывал мне статью о стрельбе, связанной с наркотиками в этом же парке.
Tabii. Kendini asmış olan bir rahibin mezar taşını arıyoruz. Вобщем, мы ищем могилу священника, который повесился.
Benim için gerçekten önemli olan bir mevzuyu konuşma niyetiyle gelmiştim, ama şimdi... Я сюда пришла, намереваясь обсудить важное для меня дело, но теперь...
Büyük acıları olan bir adamdı. Он был человеком великой грусти.
Sanırım patronumla olan bir meselede biraz fazla saldırgan davrandım. Пожалуй, я немного агрессивно высказался перед моим начальством.
Doğru ama diğer yandan, üzerinde kuş olan bir kazak giyiyorsun. Это правда, но с другой стороны ты носишь птичий свитер.
Ekinleri olan bir tarlada. На вспаханном вручную поле.
Ama korkunç anıları olan bir taneydi. Но меня терзают просто ужасные воспоминания.
Fiona, yolda bir mektup bulacak olursan, üstünde adresi ve pulu olan bir mektup onu ne yaparsın? Фиона, если вы найдете письмо, с адресом и маркой, то что вы с ним сделаете?
Bence eve musallat olan bir şey var. Я думаю, что дом населен призраками.
Statüsü belli olan bir samuray için utandırıcı... К тому жениться ради престижа недостойно самурая...
Fransız Hükümeti size yarın sabah Amsterdam'a inecek olan bir Boeing vermeye karar verdi. Французское правительство приняло решение предоставить Боинг-707, он прилетит в Амстердам завтра утром.
Taksilerinizden biri bebeği olan bir kadın müşteri aldı. Одно из ваших такси подобрало девушку с младенцем.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.