Sentence examples of "lerin" in Turkish

<>
Rus Edebiyatı, köpek ve 'lerin klasik plaklarının âşığı! Любитель русской литературы, собак, винила с музыкой .
"TV Guide "'a göre şov" 1980 'lerin en büyük hitiydi ve neredeyse tek başına sit-com türünü ve NBC'nin reyting talihini hayata döndürdü. " Согласно "TV Guide", шоу является самым большим хитом 1980-х годов, которое возродило жанр ситкома на NBC.
Şu anda IDP' lerin gıda sıkıntısı çok önemli, günlük yiyecek payları kişi başı MMK iken sadece MMK'ya düşürüldü (AB'ye göre sent). Сегодня в лагерях ВПЛ как никогда реальна угроза голода: если раньше на ежедневный рацион питания одного человека выделялось мьянманских кьят, то теперь - лишь (около американских центов).
Assefa, sadece yazılarıyla değil aynı zamanda çeşitli siyasi gruplar düzenlemesiyle 'lerin Etiyopya öğrenci hareketi sırasında ve sonrasında belirgin bir rol oynamıştır. Как своими трудами, так и непосредственно занимаясь организацией различных политических формирований, Ассефа сыграл выдающуюся роль как в период студенческого восстания в - х, так и в последующие годы.
"Roma'da Tatil" gibi lerin filmleri gibi, herkes rahat, takılıyorlar. В фильмах -х годов, вроде "Римских каникул", все такие.
'lerin ortası, Jim Crow Oklahoma' sındayız. Середина -ых, верно? Джим Кроу, Оклахома.
1980 'lerin sonundan itibaren terörizm ve etnik sorunlar konularında araştırmalar yatı. 1995 senesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu illerinden göç alan illerde sosyopolitik içerikli saha araştırmaları yaptı. В 1980-х годах Умит Оздаг занимался исследованием проблем терроризма и этничности, затем в 1995 году написал работы по исследованию регионов восточной и юго-восточной Анатолии.
Bu resimlere baktığımda'ların sonu 'lerin başında çekildiğini söyleyebilirim. Судя по виду снимков, это конец - начало -х.
1980 'lerin başlarında, beyaz üstünlüğünü savunan dazlak grubu Brutal Attack geçici olarak Nazi punk grubuna dönüşmüştür. В начале 1980-х годов группа Brutal Attack некоторое время играла наци-панк.
'ların sonunda,' lerin başında Blenheim Vale'deydi. Он был в Бленхейм Вэйл в конце - начале -х.
Carcass'ın dağılmasından sonra, kendi grubu olan Firebird'ü kurmuştur. Grubun tarzı ise, eskilerden çok farklı olarak, 70 'lerin stili blues'dur. После распада группы Carcass Билл Стир основал группу Firebird, которая играла рок-музыку стиля 1970-х годов.
Beş dişçiden dördü bunun 'lerin en kötü çevre felaketi olduğunu kabul etti. Четыре из пяти стоматологов признают, что это была худшая экологическая катастрофа .
Ayrıca 1990'ların sonları ve 2000 'lerin başlarında David Lee Roth'un grubunda da bulundu ve Diamond Dave albümünde yer aldı. Также он был участником группы Дэвида Ли Рота в конце 1990-х - начале 2000-х годов и записал, состоя в ней, альбом Diamond Dave.
Böylece yükü 'lerin Avrupa ürünlerinin mükemmel bir karışımı hâline geldi. Средиземноморья. Поэтому его груз это чудесная смесь европейских товаров из .
'lerin sonlarında, o Angelus iken onun geleneği, kurbanlarının sol yanağına bir Hıristiyan haçı oymaktı. В конце одной из традиций Ангелуса было подписывать свои жертвы вырезая крест на их левой щеке.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.