Sentence examples of "ne kadar çok" in Turkish

<>
İşini kaybetmemeyi ne kadar çok istiyorsun? Как сильно ты хочешь сохранить работу?
Hank Henshaw olarak ne kadar çok zaman geçirirsem kaybettiklerimle yüzleşmek için o kadar az zamanım kalır. Чем больше времени я Хэнк Хеншоу, тем меньше я думаю о том, что потерял.
Oranın, muz tabağını ne kadar çok sevdiğini hatırlıyorum. Я помню как сильно ты любила их банана сплит.
Sorunlar hakkında insanlar ne kadar çok şey bilirlerse, o kadar çok korkarlar. Чем больше люди узнают о "проблемных", тем больше они боятся.
Sünnet derisinde ne kadar çok sinir ucu varmış biliyor musunuz? Ты знаешь, сколько нервных окончаний на крайней плоти члена?
Bunu yapmayı ne kadar çok sevdiğimi unutmuşum. Я забыла, как мне это нравится.
Ne kadar çok kitabın var. У тебя так много книг.
Seni ne kadar çok sevdiğimi söylemem gerekir mi? Я говорил тебе, как сильно люблю тебя?
Hayatımı ne kadar çok sevdiğimi biliyor musun? Знаешь, как я люблю свою жизнь?
Şu Berlin'deki dans gösterisini ne kadar çok sevmişti. Больше всего в Берлине ей понравилось танцевальное представление.
Yani asıl soru Tessee, beslenme çantasını ne kadar çok istiyor? Вопрос лишь в том, как сильно Тесси хочет свою коробку.
Buralara gelmek için ne kadar çok çalıştığımı. Как я пахала, чтобы попасть сюда.
Merhaba tatlım Seni ne kadar çok özlediğimi biliyor musun? Привет, сладкий. Знаешь, как сильно я скучаю?
Hem de ne kadar çok bilsen ama kalamam, yoluma devam etmeliyim. Если бь ть только знал сколько их! Но я не могу...
Şimdi ne kadar çok pişman olacağımı söyle. Скажешь, как я об этом пожалею?
Ruby Jeffries'i yenmeyi ne kadar çok istiyorsun? Как сильно ты хочешь победить Руби Джеффрис?
Marta, Estefan'ı ne kadar çok sevdiğimi biliyordu. Марта знала, как сильно я любила Эстефана.
Bazen ne kadar çok bağırırsak, o kadar az duyarız. Иногда чем громче мы говорим, тем меньше нас слышат.
Ne kadar çok içtiğime göre değişiyor ama büyük ihtimalle dolar civarı. Зависит от того, сколько я выпью, но примерно баксов.
Olduğun yere gelmek için ne kadar çok çalıştığını. Как усердно вы работали, чтобы попасть сюда.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.