Sentence examples of "olan şey" in Turkish

<>
Bugün buluşmamızı gerektirecek kadar acil olan şey neydi? Что такого срочного, что ты захотел встретиться?
Şizofreni nöbetlerine muhtemelen sebep olan şey büyücü olduğunu benimsemesi ve dini yetiştirme tarzı arasındaki çatışmadır. Возможно, ее шизофренический припадок был вызван конфликтом между принятием колдовства и ее религиозным воспитанием.
Burada söz konusu olan şey bir hayattan çok daha önemli Girolamo. На карту поставлено куда больше, чем одна жизнь, Джироламо.
Önemli olan şey kendine ihanet etmemendir. Важная вещь - не предать себя!
Depresyonla ilgili mükemmel olan şey ne? Что хорошего в депрессии? Ничего.
Ne oluyor? Olan şey baloya gitmek üzere olmamız. Случилось то, что мы собираемся идти на выпускной.
Hafıza kaybına sebep olan şey bu. Именно они послужили причиной потери памяти.
Hayır. Her zaman istediğin şey sevgiydi ihtiyacın olan şey, sevdiğin şey. Ты всегда хотела любви, нуждалась в ней, ты любишь любовь.
Kalp için en kötü olan şey sekstir. Самое ужасное в болезнях сердца это секс.
Tek ihtiyacımız olan şey kanın. Нам нужна только твоя кровь.
İhtiyacın olan şey, oradaki kitaplar ve diğer şeyler! В этих книгах есть множество вещей, необходимых тебе.
Holden bir hırsızdı ve sorunlu genç bir adamdı ve ona olan şey gerçekten çok üzücü. Холден был вором и опасным человеком, но то, что произошло - очень грустно.
Aslında, şu an sana yapacağım şeyi yapmamı önlemek için lazım olan şey. Будь на тебе такая штука, я бы не смогла сделать вот это.
Gerçek olan şey, baba, bu adamlar tehdit haline geliyorlar. А правда в том, отец, что они становятся угрозой.
Senin ihtiyacın olan şey, dostum, bir Kanada Duff'u. Что тебе, нужно, дружище, это канадский Дафф.
Özel kulübümüze dalacak kadar önemli olan şey neymiş bakalım? Что такого важного заставило ворваться вас в наш клуб?
Teşekkür ederim. Şu an tek ihtiyacım olan şey biraz tatil. Спасибо, но единственное что мне сейчас нужно это отпуск.
Tek umurumda olan şey annemi bulmak. Я просто хочу найти мою маму.
Evet, her vampirin tükürüğünde olan şey. Ага, это есть у каждого вампира.
Burada olan şey her neyse, belki yardım edebilirim. Чтобы здесь ни случилось, я могла бы помочь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.