Sentence examples of "olduğuna dair" in Turkish

<>
Bir saat önce, The Grey Gull'de bir patlama olduğuna dair birkaç çağrı aldık. Час назад к нам поступили многочисленные звонки о взрыве в "Серой чайке".
Bankadan bir telefon gelmiş onu bekleyen bir çek olduğuna dair. Ей сообщили из банка, что для неё выписан чек.
Bunu geçitten yollacağım ve bana, güvenli olduğuna dair bir işaret yollamanızı bekleyeceğim. Отправляю вам Кино, и жду вашего сигнала, что мне можно вернуться.
İnsan hatası olduğuna dair herhangi bir şey? А ошибку вследствие человеческого фактора? Нет.
Kanser olduğuna dair kanıta ihtiyacım var. Хочу доказательств, что это рак.
Bana dinin olduğuna dair mucizeler göster. Покажи мне чудеса, доказывающие это.
Bilindik element değil, iz bırakmamış, bu dağınıklık dışında burada olduğuna dair kanıt yok. Ни следов, ни отпечатков, ничего, свидетельствующего о его присутствии, кроме беспорядка.
Daha önce kim olduğuna dair bilgim yoktu sonra nette şirketiniz hakkındaki yazıyı okuyunca aklıma geldi. Я понятия не имел, кто ты. А потом прочитал репортаж о твоей онлайн компании.
Buna neyin sebep olduğuna dair teorimiz var mı? У нас есть теории, почему они появляются?
Stannary Kanunu altında, özel araziye girme haklarını talep etmeye niyetlenen kalaycılar olduğuna dair bana bilgi ulaştı. До меня дошли слухи, что шахтеры собираются проникнуть в ее владения, прикрывшись законом о рудниках.
Evliliğinin geçerli olduğuna dair karar almaları gibi bir ihtimal var mı? Есть ли такая опасность, что они признают твой брак законным?
Babamın kim olduğuna dair bir fikriniz var mı? Вы знаете, кто может быть моим отцом?
Gina, Tom'un nerede olduğuna dair bir fikrin var mı? Джина, ты знаешь, где Том может быть сейчас?
o basın konferanslarında ne olduğuna dair hiç bi fikrin yok. Вы понятия не имеете, что было на этой конференции.
Küçük bir Teksas kasabasını havaya uçuran patlamada hâlâ hayatta kalan olduğuna dair bir bilgi gelmedi. Все еще нет информации о выживших во взрыве, который прогремел в маленьком техасском городке.
Londra'nın her tarafında asansörlerde tuhaf etkinlikler olduğuna dair raporlar aldık. Со всего Лондона поступают сообщения о странных происшествиях в лифтах.
Ama o köpeğin tehlikeli olduğuna dair bir kanıtınız yok. Но у вас нет доказательств, что собака опасна.
Bizden bir adım önde olduğuna dair açık bir mesaj gönderdi. И он отправил нам послание, что он идёт дальше.
Peki ya evren sana, bu kadının kaderinde olduğuna dair devasa bir işaret gönderirse? А если вселенная пошлет тебе гигантский знак, что эта женщина - твоя судьба?
Kocanın nerede olduğuna dair bir fikrin var mı? Есть идеи, где твой муж может быть?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.