Sentence examples of "olma" in Turkish

<>
Umarım bu gece siz de buna dahil olma kararı alırsınız. Надеюсь, что сегодня вы примете решение стать частью этого.
Ve bu odadaki herkesin bir ikisini emmiş olma şansı da epey yüksek. И велика вероятность, что каждый в этой комнате поглотил своего близнеца.
Aydınlığın burada olup bitenlerden haberdar olma şansı yok. Свет не может узнать, что тут происходит.
Gezegendeki en iyi model olma yolunda hızlıca ilerliyor. Она быстро станет самой яркой моделью на планете.
Gerçek olma ihtimalinin çok düşük olduğunu biliyorduk. Bu, herhangi birinin yapabileceği bir plan değildi. Мы знали, что есть шанс из, что кто-нибудь сможет добиться успеха таким способом.
Spooner Caddesi'ne dönüp yeniden Griffin ailesi olma vaktimiz geldi. Пора вернуться на Спунер Стрит и снова стать Гриффинами.
Bu çocuğun, benim gibi matematik yarışlarına katılacak kapasitede olma şansı verecek bir şey var mı? Ну, что-то, что даст ребенку возможность стать главой математического кружка, как я был.
Bayan Murray hekim olma niyetinde. Мисс Мюррей намерена стать врачом.
Bu senin kahraman olma şansın. Это ваш шанс стать героем.
Artık Kenny Fisher'in bir erkek olma zamanı geldi. Вот оно. Настало время Кенни Фишеру стать мужчиной.
Aslında, senin bir öğretmen olma vaktin geldi sanırım. Вообще то я думаю пришла пора тебе стать таковым.
Sen ve Paige arasındaki olayı biliyordu ve profesyonel olma şansını ortadan kaldıracaktı. Который застукал вас с Пейдж и собирался разрушить твои шансы стать профи.
Bu kadar çekingen olma tatlım, yoksa hiçbir zaman birinci obuacı olamazsın. Не следует робеть. Иначе, дорогая, вам не стать первым гобоем.
Önemli olan, davet edilmem ve gerçek bir arkadaş grubunda olma şansını yakalamam. Главное то, что я приглашена. И получила шанс стать частью группы друзей.
Vaughn bana biri olma şansı verdi. Вон дал мне возможность стать кем-то.
Ya da belki de Oliver'a ağabey olma şansı vermek istiyorumdur. А может я хотела дать Оливеру шанс стать старшим братом.
Sana düzgün biri olma şansı veren yegâne insanlara ihanet ettin. предать людей, которые дали тебе шанс стать нормальным человеком.
Ve Phil ile Batı Londra'daki oyunda en iyi rolü alır ve yıldız olma şansı yakalarım. и с Филом, я получаю главную роль на сцене Уэст-Энда и шанс стать звездой.
Koç Clayton, okul kaptanı olma şansım olduğunu söylüyor. Тренер Клейтон сказал, что я могу стать капитаном.
dedi, popüler olmak için lezbiyen olma numarası yapan kız. Сказала девушка, которая притворяется лесбиянкой, чтобы стать популярной.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.