Sentence examples of "olup olmadığını" in Turkish
Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum.
У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий.
Mısırlı blogcu Mustafa, tekrar eden bu olayların hükümet tarafından gazeteciler için alınan yeni önlemler olup olmadığını soruyor:
Египетский блоггер Мостафа (Mostafa) задается вопросом, являются ли подобные повторяющиеся случаи знаком того, что правительство принимает против журналистов новые меры:
Song'ların saldırı yada savunma için seferber olup olmadığını bilmiyoruz.
Мы не знаем для чего Сун собирает войска. Нападать или защищаться.
Nişan hazırlığına başlamanın mümkün olup olmadığını soruyor.
Он спрашивает, можно ли устроить помолвку.
Kişilikte bir değişim olup olmadığını da kontrol edeceğiz.
Мы также будем бдительно следить за изменениями личности.
Daha önce bana herhangi bir teorim olup olmadığını sormuştun.
Ты спрашивал, есть ли у меня какие-нибудь предположения.
Davalının iddialarının doğru olup olmadığını tespit edebilmenin tek yolu kanıtlar için mahkeme çağrısı istemek.
И единственный способ установить, говорит ли ответчик правду, это представить суду доказательства.
Hakkımda anlatılan hikayelerin gerçek olup olmadığını bilmek istiyorsun.
Хочешь узнать, правду ли обо мне рассказывают.
Nakit olarak ödeme yapabilecek bir arkadaşım olup olmadığını sordu.
Она попросила друга помочь ей обменять машину на нал.
Tanıkları suçlayacak bir dayanak olup olmadığını görmek için, savcı canlandırma istiyor.
А реконструкция событий покажет, нужно ли нам преследовать в суде свидетелей.
Haklıydım. Patty, erkeğin kasları olup olmadığını umursamaz.
Петти все равно есть ли у мужчины мускулы.
Bu tezi kanıtlayacak bilimsel bir kanıt olup olmadığını soruyorum.
Есть ли какие-нибудь научные доказательства, подтверждающие эту теорию...
Şu anda bazılarının uğraşması gereken daha büyük sorunları olup olmadığını merak ediyorum.
Интересно, не надо ли кому-то из них разобраться с проблемами поважнее.
Lordum bazen bu inatçılığınızın basit bir aptallık olup olmadığını merak ediyorum.
Лорд, иногда я удивляюсь насколько ваше упрямство граничит с глупостью.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert