Sentence examples of "oluyor da" in Turkish

<>
Nasıl oluyor da Başsavcı, Bakan, Müsteşar ve Yardımcı Müsteşar bu davada suçlu bulunmuyor? Как же они - министр, генеральный прокурор, постоянный секретаря и заместитель постоянного секретаря министерства - могут быть не причастны к этому?
Nasıl oluyor da Şehir Konseyi'nden atılan ben oluyorum? И как именно меня выгоняют из городского совета?
Nasıl oluyor da ağlamıyorsun? Почему ты не плачешь?
O halde tat alma yetisini kaybettikten sonra nasıl oluyor da beş yıldızlı bir eleştiri alıyor? Да, но как он смог получить пятизвёздочный отзыв после того, как потерял вкус?
Bir de nasıl oluyor da yüzünde hâlâ bufalo sosu kalıyor? И почему у тебя все еще соус буффало на лице?
Nasıl oluyor da yaşıyorsun? Как ты остался жив?
Nasıl oluyor da bu yeni, düşünceli Agustin hala her şeyi benim üstüme yıkabiliyor? Как этот новый, внимательный Августин, по прежнему оставляет на мне все заботы?
O senin hastan değil. - Nasıl oluyor da anlıyorsun? Он не твой пациент, как ты вообще что-нибудь понимаешь?
Nasıl oluyor da seni duyamıyorum? Почему я не слышу вас?
Madem hiç komik değilim nasıl oluyor da tek başıma program teklifi alıyorum? Если я не смешной, то как же я вел сольные программы?
O zaman nasıI oluyor da bu adam ölüyor. Так как же тогда этот парень оказался мёртв?
Nasıl oluyor da hayatını böyle bir Tanrı'ya adayabiliyorsun? Как вы так можете посвятить свою жизнь Богу?
Nasıl oluyor da bu dersi alıyorsunuz? Как вы попали на это занятие?
En azından ona nasıl oluyor da bilgisayarların adına kiralanmış prova yerinin bulunduğu sokakla aynı yerde bulunduğunu sormayacak mısınız? А вам не любопытно, как похищенные компьютеры оказались рядом с арендованным на его имя помещением для репетиций.
Böyle kızları nasıl oluyor da tanıyorsun? Откуда ты так хорошо знаешь девчонок?
Nasıl oluyor da subay salonunda sana hiç rastlamıyorum? А почему ты не бываешь в кают компании?
Psikomatik olabilir ya da Deals aktive oluyor da olabilir. Причина может быть психосоматической. Или, активировался синдром Дила.
Nasıl oluyor da, sen bu kadar yaşlanırken, ben genç kalabiliyorum? Как это вышло, что ты так состарился, а я нет?
Nasıl oluyor da, sen yıldız, ben Ay'ım? Почему ты - звезда, а я - луна?
Bu pozisyonda uyumak biraz zor oluyor da. Довольно тяжело спать в таком изогнутом положении.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.