Sentence examples of "on iki" in Turkish

<>
On iki yaşındayken ben muhtemelen annemin yatağında uyuyordum. В лет я еще спал в маминой кровати.
Saat on iki felandı, benimkilerin dışarı çıktığını felan düşündüm. Было около часов, кажется. Моих родителей не было дома.
Telefon kayıtları, aramaların direkt hattınıza geldiğini ve onunla toplamda on iki dakika konuştuğunuzu gösteriyor. Телефонные записи показывают входящие звонки на Вашу прямую линию и Вы говорили в общем минут.
On iki yıl geçici değildir Max. лет это не временно, Макс.
İşimiz için günde on iki saatimizi ayırıyoruz. Мы отдаем работе по часов в день.
Avustralya'da içki içmeye on iki yaşında başlarız. В Австралии мы начинаем выпивать в лет.
Gerçekten son on iki on üç yılın üzerinden geçmemi mi istiyorsunuz? Вы действительно хотите, чтобы я рассказала о последних или годах?
Lono anla lütfen. Konu sen değilsin. Konu kaybolan on iki çocuk ve onları kaçıran adamları bulmak. Речь не о тебе, речь о -ти пропавших ребятах и поимке преступника, похитившего их.
Peş peşe on iki hafta oldu ve Pam hâlâ Yaşayan Çetincevizler Takımı'nda. Двенадцать недель подряд, а Пэм всё ещё в команде Настоящих Отморозков.
Yürüyerek on iki kilometre! км пешком, один!
Ve on iki numaralı düğünde erkekler tuvaletinde oturdum. На двенадцатой свадьбе Я сидела в мужском туалете.
Doğru yoldan tırmanmayı öğrenmek on iki seneme mal oldu! У меня лет ушло, чтобы найти правильный маршрут.
Eski işinde, altı veya on iki ay boyunca düşman hattının ardında mıydın? На старой работе ты был в тылу врага по полгода, по году?
On iki saatte bir çocuğu ülkenin diğer ucundan getirmek mi? Привезти ребёнка на самолёте, через всю страну за часов?
On iki dakikan vardı. У тебя было минут.
On iki eyaletteki bütün büyücülerle ve cadılarla konuştuk zaten. Мы объехали всех колдунов и ведьм в -ти штатах.
On iki saatiniz var! У вас есть двенадцать!
Bir akvaryum dolusu denizanasını ilk gördüğümde on iki yaşındaydım. Мне было, когда я впервые увидел настоящую медузу.
Pilsen bölgesinde meydana gelen son on iki aylık uyuşturucu baskını raporları. Все задержания связанные с наркотиками, в Пилсен за последние месяцев.
Son on iki saati unutmamı sağlayacak sertlikte, bir şeyler ver. Привет. Налей мне что-нибудь достаточно крепкое, чтобы забыть последние часов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.