Sentence examples of "oradan" in Turkish

<>
Tekneyi alın ve oradan çıkın. Берите судно и уходите оттуда.
Bir süre sonra, o duvarlar adama fısıldamaya başlıyor asla oradan çıkamayacağını söylüyor. Спустя время начинают тебе стены шептать, мол, не выйдешь ты отсюда.
Toplantı için San Francisco'ya uçuyorum, oradan da hemen Seattle'a geçeriz. Я лечу в Сан-Франциско на встречу. Потом можем поехать в Сиэтл.
Ben yüz yaşıma geldiğimde o kırk yaşında gibi olacak ve beni oradan oraya taşıyabilecek. Когда мне будет, ему будет примерно. И он сможет просто носить меня везде.
Neo, Morpheus kendini seni oradan dışarı çıkarabilmemiz için feda etti. Я должен. Нео, Морфей пожертвовал собой, чтобы вытащить тебя.
İoannis, Konstantinopolis'i Mart 1353'te ele geçirmek için başarısız bir girişimde bulunduktan sonra oradan Bozcaada'ya kaçtı. VI. Тем временем, Иоанн V бежал на остров Тенедос, откуда совершил безуспешную попытку захватить Константинополь в марте 1353.
Artık eşyalarınızı toplayıp, oradan gidin. Теперь собирайте чемоданы и убирайтесь оттуда.
Neden oradan kaçmak çok zor? Почему отсюда так тяжело сбежать?
Ormanın içine sürebildiğimiz kadar süreriz ve oradan da yürüyerek gideriz. Заедем как можно дальше в лес, потом пойдём пешком.
Santa Barbara'da oradan oraya koşturup haftalarca kötü adamları kovalayamayız. Nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Мы не можем просто бегать по Санта Барбаре, в погоне за плохими парнями.
Ve oradan da doğruca güneşli Saint-Honoré'ye! А оттуда прямиком на солнечный Сент-Оноре!
Bunu yaptıklarında biz de hazır olacağız. En kötü ihtimalle yanılırım ve sen de oradan uçup gidersin. А мы пока подготовимся, но если я ошибаюсь, ты возьмёшь да и улетишь оттуда.
Orada açlık ve salgın var. Halk oradan kaçıyor. Там голод, эпидемии, народ оттуда бежит.
Oradan bir şey getirdin, değil mi? Ты же привез что-то оттуда, да?
Dyson'ın kanıtlarını bul ve oradan çık. Найди алиби Дайсона и выбирайся оттуда.
Ben de onları oradan çıkartmak istiyorum. Я тоже хочу их оттуда вытащить.
Kim bana oradan paket gönderir ki? Кто мне может оттуда посылки слать?
Mike, onları oradan çıkartmamız, söylemesi yapılmasından kolay olan şeylerden birisi. Слушай, Майк, вытащить их оттуда проще сказать, чем сделать.
O kızların oradan çıkmaya hiçbir şansları yok. У этих девочек нет шансов выбраться оттуда.
Ve oradan elinden geldiğince çabuk çık. И выбирайся оттуда как можно быстрее.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.