Sentence examples of "para veriyor" in Turkish

<>
Sana da yatakta çok iyi olduğu için para veriyor Benja. А тебе он дает деньги только за твою милую мордашку?
Onu taşımak için tüneli kullanmak istiyor kartele para veriyor. Хотел воспользоваться туннелями для ее транспортировки, заплатил картелю...
İnsanlar bir ünlünün yemek yerkenki çirkin görüntüleri için ne kadar para veriyor, biliyor musun? Ты хоть знаешь, сколько журнал "People" платит за снимок тупо жующей звезды?
Orta yaşlı kadınlar, genç erkeklerle beraber olmalarını sağlaman için para veriyor mu? Итак, женщины среднего возраста платят вам зато, чтобы подцепить парней помоложе?
Karşılığında, CIA ona bir sürü para veriyor. А люди из ЦРУ дают ему кучу денег.
Kan bağışı, sperm bankası garip psikolojik araştırma çalışmaları-- Son sınıfa gelmiş hoş öğrenciler iyi para veriyor. Донор крови, донор спермы, странные психологические исследования этих славных аспирантов, которые так хорошо платят...
Böyle sadık kalmanı sağlamak için sana ne kadar para veriyor? Сколько он тебе платит, что ты так предан ему?
Polisler bana kötü adamları yakalamam için para veriyor. * Sense yakalamam için para veriyorsun. Копы велят мне садить негодяев, ты мне платишь, чтобы я это не делал.
Atlanta en kötü durumu varsaymamız için para veriyor bize. Атланта платит нам за то, чтобы предполагать худшее.
Maurice sana haftalık veriyor, para nerede? Морис платит тебе в неделю. Где деньги?
Cibuti'de yabancı askeri mevcudiyeti, Omar Guelleh'in hükümetinin önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte (yaklaşık yıllık milyon dolar), bu para ülkenin insanlarına nadiren ulaşmakta. Хотя иностранное военное присутствие приносит правительству Омара Гелле существенный доход (около миллионов долларов ежегодно), деньги редко доходят до простых людей.
Bu bana ve diğer geçit teknisyenlerine bir gurur hissi veriyor. Это дает мне и другим техникам врат большое чувство гордости.
Bunu para için yapmadığınızı mı söylüyorsunuz? Вы делаете это не ради денег?
Bryan tüm çalışanlarına anahtar veriyor mu? Брайан дает ключи всем своим сотрудникам?
Onlara kuruş para verme. Не давай им денег!
Cyrus Beene'in kocası büyük jürinin önünde ifade veriyor. Муж Сайруса Бина дает показания перед судом присяжных.
Fakat bu oldukça fazla zaman ve para gerektirir. Ayrıca lambanın da gerçekten değişmeyi istemesi gerekir. Но это отнимет много времени, много денег, и лампочка должна сильно этого хотеть.
Bu lanet isimleri kim veriyor ki hem? Проклятие, кто даёт имена этим штукам?
Kredi kartları, nakit para ve cep telefonu var. У нас есть ее кредитка, деньгах, сотовый.
Hâlâ ders veriyor musun? Ты еще даешь уроки?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.