Sentence examples of "rehin bırakmak" in Turkish

<>
Sonra, daha da çok kaybetmeye başladığında benim değerli eşyalarımı rehin bırakmak zorunda kaldı. Потом, когда он потерял еще больше, ему пришлось заложить и мои сокровища.
Rollo'yu geride, Paris'te bırakmak kimin aptalca fikriydi? Кому пришло в голову оставить Ролло в Париже?
Bakanları güya Filistin Harekatı adına rehin almış gibi yapacağız. Мы возьмем министров в заложники под эгидой палестинского дела.
Bazı şeyleri arkanda bırakmak için her şeyi yaparsın. Ты проводишь целую жизнь, пытаясь отпустить прошлое.
Nişan yüzüğümü rehin bırakabilirdim, zor durumda kalsaydık. Мы можем заложить мое обручальное кольцо. Если понадобится.
Bütün bu yaşananlardan sonra kimseyi zor durumda bırakmak istememiştim. Такая суматоха, не хотела никого бросать в беде.
Bunu rehin verebilir misin? Ты можешь заложить его?
Benim, Eva. Mesaj bırakmak istemiştim. Я просто хотела оставить тебе сообщение.
Hayır. Bizden birini kaçarken rehin aldılar. Одного взяли в заложники при побеге.
Kağıt üzerinde iz bırakmak istemiyor gibiydi. Как будто не хочет оставлять следы.
Yani Anthony rehin değil mi? И Энтони - не заложник?
Onu arkada bırakmak zorundayız. Мы должны оставить его.
Bizi rehin tutman için bir neden yok. Нет никакого смысла держать нас в заложниках.
Columbia Üniversitesi'ni beş yıl önce bırakmak zorunda kalmış ve görünüşe göre. yüzyılın kötü şöhretli sanatçılarından biri olmuş. Студент факультета искусств, бросил Колумбийский пять лет назад, стал одним из самых знаменитых художников века.
Yüzbaşı Squire, Taliban tarafından ele geçirilmiş, Kandehar ilinde rehin tutuluyordu. Армии капитан Крейг Сквайр был захвачен талибами, заложник в провинции Кандагар.
O pek tehlikeli bir caniymiş ve MIA bu yüzden onu serbest bırakmak istemiyor. Ну, он особо опасный преступник, и МВД не хочет его отпускать.
Güzel, bir rehin iyi bir fidye getirir. Отлично! За заложника можно получить хороший выкуп!
Onu tüm gece boyu, dışarıda bırakmak istemiyorlar. Не хотят её на ночь на улице оставлять.
Beni burada rehin tutuyorlar. Меня держат в заложниках.
Boston'u bırakmak senin için zor olacak herhalde. Наверное, тебе трудно было покинуть Бостон?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.