Sentence examples of "sürece" in Turkish

<>
Rienzi serbest olduğu sürece sen ölü bir güvercinsin. Пока Ренци на свободе, Вы мертвый голубь.
İnsanlar özgürdür. Başkalarına da özgürlük hakkı tanıdıkları sürece özgürdür. Его свобода ограничена лишь правом других людей на свободу.
Yeni bir tane inşaat etmediğiniz sürece yeni bir odamız yok, ve şirretlik yapman da bunu değiştirmeyecek. У нас нет номеров лучше. И от того, что вы будете стервой - он не появится.
İşte bizim de James'e yaptığımız buydu. Onu uyuşturucudan, seksten ve yozlaşmadan koruyabildiğimiz sürece okulunu eve taşıdık. Мы обучали его на дому, сколько могли, чтобы уберечь от наркотиков, секса и порочности.
Yaşadığı sürece Afrikalı askerler bölgede yetersiz kalıyor. -Bunun dışında ne yapıyorsun? Пока он жив, силы африканского союза бессильны, чтобы контролировать район.
Eh, yaşlı adam ve çocuklarla olduğu sürece fark etmez. Ну, в них же будут лишь старики и дети...
İnsan ruhu sadece beden kalıcı olduğu sürece var olabilir. Yapısal bütünlük. Душа человека живет в теле, только пока оно остается цельным.
Ben hayatta olduğum sürece bu evde daima bir yerin olacak. Пока я жив, у тебя всегда будет дом здесь.
O zırhı giyiyor olduğu sürece, daha fazlasını öğrenemeyiz. Пока на нем броня, мы ничего не узнаем.
Çocukların hâlâ bir babaya sahip olduğu sürece, değil mi? Пока у твоих детей всё ещё есть отец, верно?
O restoranda oturduğun sürece, ne yersen yemek sayılır. Пока он сидит в этом ресторане, это обед.
Ben sana aşık ve sadık olduğum sürece, asla yok edilemem. Пока я верен, пока люблю тебя, меня невозможно уничтожить.
Ama sen burada olduğun sürece bunların hiçbiri mümkün değil. Но ничего из этого невозможно, пока ты здесь.
Hançer elimizde olduğu sürece kazanma şansımız var. Пока кинжал у нас, есть шанс.
Siz mutlu olduğunuz sürece ben de mutluyum. Пока вы счастливы, я тоже счастлива.
Rebecca ve Louis elinde olduğu sürece, Kozlar onun elinde. Пока у него Ребекка и Луи, он хозяин положения.
İnci, Ömer'in elinde olduğu sürece hiçbir şey onu durduramaz. Пока у Омара есть жемчужина, ничто его не остановит.
Bu olay bırakıp gidilemeyecek kadar önemli, tabii tehlike işareti olmadığı sürece. Этот феномен слишком важен, не стоит улетать пока нет явной опасности.
O hayatta olduğu sürece Tanrı'nın Gözü'nü onları bulmak için kullanabilir ve onlar da bunun farkındalar. Пока девчонка жива, она может отключить их от Божьего Ока и они это знают.
Ama o yanımda olduğu sürece, ben iyiyim. Но пока он со мной, все хорошо.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.