Sentence examples of "sahip olmak" in Turkish

<>
Bahsettiğimiz konu, ay sonuna kadar türümüzü devam ettirmek için yeterli kana sahip olmak. Речь о том, что запасов крови нам хватить лишь до конца текущего месяца.
Onlara sahip olmak ne yarar sağladı? И что хорошего им это дало?
Kimse bu güce sahip olmak istemez. Такой силой не должен обладать никто.
Varlık sahibi olmanın tek onurlu yolu ona doğuştan sahip olmak. Единственным достойным способом накопить богатство это получить его после рождения.
Tüm bunlara sahip olmak için çok şey harcadın. Ты потратил много времени пытаясь получить всё это.
Eğer sana sahip olmak hırsızlıksa, ben razıyım. Я должен овладеть тобой, пусть даже силой!
Eğer işler ters giderse diye Bir yedek plana sahip olmak her zaman iyidir. Вам всегда нужен запасной план на случай, если что-то пойдет не так.
Kiminkini kullandın? - Kuyruklu bir bebeğe sahip olmak yeterince kötü. Şimdi onun bile sana ait olmadığını öğreniyorsun! Мало того, что у меня хвостатый ребёнок, так он, оказывается, ещё и не мой.
Güçlü bir kâfirin düşmanımız olması yerine dostluğuna sahip olmak daha iyi. Лучше иметь могучего еретика в роли друга, а не врага.
Yeni moda Adem elmasına sahip olmak. Сейчас в моде - иметь кадык.
Clark senin yeteneklerini kısa bir süreliğine almıştım ama inan bana, o kadar güce sahip olmak baş döndürücüydü. Кларк у меня были твои способности только короткое время и верь мне, обладание такой властью вызывает привыкание.
Bir sonraki kesintiler sırasında yumuşak yüzlü birine sahip olmak, fena fikir değil. Хорошо было бы иметь человека, который сгладит углы во время следующего сокращения.
Her erkeğin kaderinde Lois gibi bir kadına sahip olmak yazmaz. Не каждому мужчине повезет встретить такую женщину, как Лоис.
David Cook, çalıntı mala sahip olmak suçundan tutuklusun. Дэвид Кук, вы арестованы за хранение украденного имущества.
Bizim yaptığımız gibi çalışmaları için araştırma yapacak birilerine sahip olmak. Что бы кто-то вроде нас отправился на поиски его работ.
Konuşmak için zeki ve meraklı birilerine sahip olmak bir fark yaratacaktır. Присутствие кого-то разумного, с кем можно поговорить, меняет дело.
Ama destek için Division'un ekibine sahip olmak garip geliyor. Просто странно иметь альфа-команду Подразделения как подкрепление, понимаешь?
Bunlara sahip olmak her zaman iyidir. Всегда хорошо иметь их при себе.
Her erkek sahip olmak isterdi ancak gönlü tek bir kişideydi. Все мужчины хотели ее, но она хотела только одного.
İçimde bir şey, sahip olmak istiyor. Достаточно, чтобы что-то внутри меня захотело.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.