Sentence examples of "saldırıya maruz" in Turkish
Maria Ortiz, cinsel bir saldırıya maruz kalınca kendini korumak için ölümcül bir güçle karşılık vermiştir.
Когда Мария Ортис подверглась сексуальному насилию, она отбивалась изо всех сил, чтобы защитить себя.
Makineli tüfeklerin ve roket atarların kullanıldığı ağır silahlı saldırıya maruz kaldılar.
Они встретились с тяжелым огнем от нападения винтовок и реактивные гранаты.
Ocak'de evinde saldırıya uğradı, temizlikçisi saldırı sırasında öldürüldü.
октября года на него совершили нападение в его собственном доме, в результате погибла его домработница.
Nesiller boyunca zehirli atıklara maruz kalmaktan korkunç canavarlara dönüştüler!
которых длительное воздействие токсичных сбросов превратило в ужасающих чудовищ!
O zaman iki insan ve bir köpek tarafından mı saldırıya uğamış?
То есть на него напали два человека и ни одной собаки.
Daniel bir parazite maruz kaldı. Bu parazit de onu Konsey'in Grausen dediği şeye dönüştürdü.
у Дэниела был паразит который вызывает то, что ты и Совет называете Скверной.
Evan, kayıt olmadan birkaç saat önce saldırıya uğradı.
На Эвана напали через пару часов после подписания договора.
Sen doğum öncesi uyuşturucuya maruz kalan bebeklerdendin ve bu da erken ve zayıf doğmana sebep oldu.
Ты получила так называемое внутриутробное воздействие кокаина, что вылилось в преждевременные роды и низкий вес.
Bikinili bir maymun tarafından saldırıya mı uğramak istiyorsun?
Хочешь чтобы на тебя напала обезьяна в бикини?
Sağlıklı ciğeriniz ve kaburgalarınız da ışın tedavisine maruz kalacak.
Ваши легкие и Ваши ребра могут пострадать от облучения.
Bakteri yüksek seviye radyasyona maruz kaldığında parlıyor.
Бактерии светится при воздействии высокого уровня радиации.
Onu buraya getirdiklerinde kurt ya da benzer bir şey tarafından saldırıya uğradığını düşünmüştük.
Когда её привезли, мы подумали, что на неё напал какой-то волк.
Evet, güneşe maruz kalmanızın etkisi de büyüktü tabii.
Да, длительное пребывание на солнце играет большую роль.
Gotham saldırıya hazırlanırken şehrin üstüne tüyler ürpertici bir sessizlik çöktü.
Пугающая тишина опустилась на Готэм, город готовится к атаке.
Güneş'e yaptığın seyahatte, hücrelerin fazla güneş radyasyonuna maruz kalmış. Senin vücudunun bile hazmedemeyeceği kadar fazla.
Твой полёт к Солнцу подверг клетки солнечному излучению большему, чем даже твоё тело может переварить.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert