Sentence examples of "seni kokuşmuş" in Turkish

<>
İşte buradasın, seni kokuşmuş Yahudi! Вот ты где, вонючий жид!
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Emily Thorne kokuşmuş vaadi önce de kullanmıştı. Эмили Торн пыталась купить меня на это?
Ailenin seni telefonda akrabalarla konuşmaya zorladığı andır... Когда ваши родители заставляют вас разговаривать с родственниками по телефону
Bismarck'da bir şeylerin kokuşmuş olduğunu biliyordum. Я чувствовал что-то гнилое в Бисмарк.
Ama seni hâlâ seviyorum. "- yaşlarında bir çocuk, babasının elini tutup yürürken, onun telefonunda ses kaydederken. Впрочем, я тебя все равно люблю ", - шестилетка, гуляя с папой и записывая аудиосообщение на отцовский телефон.
yılında, Kokuşmuş yarım milyona mal olmuştu. Ещё в Вонючка стоил здесь почти полмиллиона.
Lo seni orada bekliyor. Ло ждет тебя там.
Sen ve Lin! Bu kokuşmuş bir tanrı değil! Сэн и Рин, наш гость - не Болотник.
ha siktir seni öldürücem. Я тебя убью нахуй.
Adam cazgır, kokuşmuş ve tam bir dangalak. Он глухой, вонючий и тупой как вафля.
Benim hiç parçam, seni hiç bir zaman sevmeyecek. Нет такой части меня, которая когда-нибудь тебя полюбит.
Pis ve Kokuşmuş, en hızlı dansı yapmış. Evet. А Вонючка и Колючка станцевали самую быструю ирландскую джигу.
Bunu seni izleyerek öğrendim. У тебя этому научился.
Sonra elini kavanoza daldırdığında şeker yerine ölü ve kokuşmuş bir fare çeker. ' Пусть она сунет руку за сластями и ухватит вместо них вонючую мышь ".
Eğer durum buysa, onlara sağladığın yardımı askıya alma konusunda seni ikna edebileceğimizi umuyoruz. Если это так, мы надеемся, что можем убедить вас не оказывать помощи.
Uçağa daha kokuşmuş bir şey getiremez miydin? Ничего вонючее не мог принести в самолет?
Seni bu silah ve asker haline biz getirdik. Мы превратили тебя в оружие, в солдата.
Er ya da geç, kokuşmuş bir odada, başucunda bunlardan biri dikilirken ölürsün. Рано или поздно, ты умрешь в дыре, побежденный одной из этих тварей.
Ben. Şimdi evine gidersem seni orada bulacak mıyım? - Ne diyor? Значит, если я сейчас пойду к тебе домой ты там будешь?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.