Sentence examples of "serbest bırakın" in Turkish

<>
Kaçırılmasından sonra ailesi tarafından zarar görmemiş bir şekilde salınması çağrısında bulunan James Foely'i Serbest Bırakın sayfasında başsağlıkları dolup taşıyor. Страница "Свободу Джеймсу Фоули", запущенная семьёй после его похищения с требованием освободить его без невредимым, полна соболезнований.
Şam üçlüsünü serbest bırakın. Свободу троим из Дамаска.
Sophia ile Inostranka'daki mahkumları serbest bırakın. Отпустите Софию и заключенных на Иностранке.
Polis Yardım Derneği temsilcim geliyor, size tavsiyem aklınızı başınıza alın ve onu hemen serbest bırakın. Представитель профсоюза уже едет, так что советую тебе вытащить тампон из жопы и отпустить его.
Derhal şoförümü serbest bırakın! Немедля освободить моего водителя!
Şu adamı serbest bırakın, çıkarın onları buradan. Освободите их, выведите их отсюда сейчас же.
"İçinizdeki kazananı serbest bırakın ve kazanın." "Освободи своего внутреннего победителя и побеждай".
Blanche de Fleur adına o cesur şövalyeyi serbest bırakın! Во имя Бланш де Флер освободите этого странствующего рыцаря!
"Lütfen uzun zaman önce yapmam gereken şeyi yapın ve onu serbest bırakın." Пожалуйста, сделайте то, что я должна была сделать давно - освободите ее.
Lütfen onu serbest bırakın. Освободите его, пожалуйста!
"Karımı serbest bırakın." "Освободите мою жену".
Onu da serbest bırakın. Отпустите и его тоже.
Çocuğu serbest bırakın yoksa zorla almak zorunda kalacağız. Отпустите мальчика, или мы заберем его силой.
Müvekkillerimi serbest bırakın, Ajan Gibbs. Отпустите моих клиентов, агент Гиббс.
Şimdi onu serbest bırakın! Теперь, отпустите его!
Öyleyse öğretmeni serbest bırakın. Тогда отпустите учительницу. Пока.
Şimdi babamı serbest bırakın. Теперь отпустите моего отца.
Ailemi serbest bırakın yoksa hayatınızın kalanını o virüsü arayarak geçirirsiniz. Освободи моих, или проведешь остаток жизни в поисках вируса.
Bayan Miller zamanla serbest bırakıldığında, yasadışı hapse karşı dava açmakta vakit kaybetmedi. В конце концов Миллер отпустили.
Başka yerde bir hayatı var. Bırakın kendi haline. У него там своя жизнь, пусть уезжает.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.