Sentence examples of "sorunlar" in Turkish

<>
Şimdiden birlikte yaşayarak geçen iki haftada cennette sorunlar mı oluştu? Уже проблемы в раю, после двух недель совместной жизни?
Mail hırsızlığı, bisikletlerin kaybolması ve arabalara zarar verilmesi gibi sorunlar yaşadık. У нас проблемы с кражей почты, исчезновением велосипедов, порчей автомобилей.
Tüm o sorunlar içinde sıkışmış durumda ve Mara ile benim hayal edebileceğimizden bile daha ölümcül bir hâle geliyor. Каждая беда, все смешано здесь, становясь чем-то более смертельным, чем мы с Марой можем представить.
Tüm bu sorunlar patlak verdi ve insanlara bulaştı. Все эти беды вырвались наружу и заражают людей.
Dünya bu kadar mükemmel olsaydı evet, ama maalesef hassas hiyerarşik sorunlar var. Ну, в идеальном мире, но есть определенные щепетильные, иерархические вопросы.
Ama acil bir durumda uzaktan kontrol'de sorunlar olabilir. Внешнее управление может вызвать трудности в чрезвычайной ситуации.
1980 'lerin sonundan itibaren terörizm ve etnik sorunlar konularında araştırmalar yatı. 1995 senesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu illerinden göç alan illerde sosyopolitik içerikli saha araştırmaları yaptı. В 1980-х годах Умит Оздаг занимался исследованием проблем терроризма и этничности, затем в 1995 году написал работы по исследованию регионов восточной и юго-восточной Анатолии.
Spencer ve Caleb ilişkilerinde bazı sorunlar yaşıyorlar. У Спенсер и Калеба проблемы в отношениях.
Cannibal Corpse, Edge of Sanity, Impaled Nazarene ve Immortal'ı destekleyen turnelerin ardından telif hakkından doğan yasal sorunlar grubu isim değişikliğine itti. После тура, в котором участвовали такие группы, как Cannibal Corpse, Edge of Sanity, Impaled Nazarene и Immortal в сентябре 1999, проблемы с лицензированием вынудили группу сменить имя.
Dur, dur, ne tür mali sorunlar? Погодите, погодите, что за финансовые проблемы?
Mükemmel birisiyle tanışırsın ve sorunlar uçar gider, değil mi? Ты встречаешь идеального человека и твои проблемы уходят, так?
Kiki, Meksikalı yetkililerle yaşadığın tüm sorunlar için özürlerimizi kabul et, lütfen. Кики, пожалуйста примите наши извинения за все эти проблемы с мексиканскими властями.
Yani bütün erkekler, ve bütün barlar, ve babamla ilgili sorunlar umrumda bile değildi. Так что на бары, на мальчиков и на проблемы с папой мне было наплевать.
Ama her zamanki gibi, ben bıraktıktan sonra diğerlerinin çözmesi gereken birtakım zor sorunlar da var. Но неразрешимые проблемы всегда были и будут, и я должна оставить их для решения другим.
İkincil travmatik beyin hasarı bile uykusuzluk, duygusal sorunlar ya da hafıza kaybına neden olabilir. И даже небольшая травма мозга может вызвать нарушение сна, эмоциональные проблемы и ухудшение памяти.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.