Sentence examples of "sorunu çözmek" in Turkish

<>
Sorunu çözmek için basit Sokratik metot. Всего лишь сократический метод решения проблемы.
Bu sorunu çözmek için çok istekli görünüyorsun. А ведь ты хочешь скорее решить проблему.
Toplum, sorunu çözmek için dilden bir sözcük çıkarılmasını iktidarın zayıflığı olarak görür. Общество показывает свою значимость перед лицом конкретной проблемы, вынимая слова из языка.
Kablolardaki sorunu çözmek için elektrikçi çağırır mısın? Lambalarımız patladı. Можешь вызвать электрика, пускай разберётся с электричеством в камерах.
Sorunu çözmek yılları aldı. На разбирательства ушли годы.
Ben sorunu çözmek istiyorum. Я хочу решить проблему.
Bir cinayeti çözmek için, akıl hastanesine yatmayı göze alıyorsan aklını kaçırmışsındır demektir. Джонни, ты должен быть сумасшедшим в этом заведении, чтобы раскрыть убийство.
Sizin kuşağın sorunu da bu. В этом проблема вашего поколения.
Sussex'i ziyaretiniz sırasında bulduklarınız, Bu iki gizemide çözmek için önemli bir nokta. Сведения, которые Вы добыли в Суссексе крайне важны для решения обеих тайн.
Irene, şu sorunu çözmemize yardımcı ol. Ирен, помоги нам решить один вопрос.
Karışık bir matematik problemini çözmek için Han'a ihtiyacı var? Ему понадобился Хан для решения сложной задачки по математике?
Bana aptal sorunu tekrar sor. Задай свой идиотский вопрос снова.
O zaman John Doe'muzun kim olduğunu çözmek istiyorsak... Значит, если мы хотим выяснить кто наш Джон Доу...
Meredith'in içki içmesiyle kimin bir sorunu var? У кого есть проблемы с пьянством Мередит?
Birileri, Santos'un aracını sabote ederek, onu öldürmek istedi ve biz burada olanları çözmek durumundayız. Кто-то попытался убить Сантоса его собственной машиной, и мы должны разобраться, что здесь произошло.
Çok büyük bir sorunu olan bir adamım. Представь, что я человек с проблемами.
Bunu konuşmadan çözmek için yollar var. Есть способы выяснить все без слов.
Bir de büyük beklenti sorunu var. Тогда все дело в больших надеждах.
Bu işi çözmek zorundayız. Мы должны выяснить это.
Dünyanın sorunu da bu zaten. Yaptığımız her şeyde yaratıcı olmaya çalışmıyoruz. Проблема мира в том что мы не подходим ко всему творчески.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.