Sentence examples of "tabutun içinde" in Turkish

<>
Koca bir tabutun içinde sandviç yemişsin Rudy. Ты ел панини в гробу, Руди.
Tabutun içinde saçını uzatmakla meşgul. Она отращивает волосы в гробу.
En azından benim karım bir tabutun içinde gömüldü. По-крайней мере, мою жену похоронили в гробу.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Bu fotoğrafı tabutun üstüne koysunlar, bu şekilde görünmeyeyim. Я не хочу на фото у гроба так выглядеть.
İşte bu çocuklar, her birinizin içinde bulunan güçtür! Это, мои друзья, внутри каждого из вас!
Tabutun açık olmasını istiyor. Tamam mı Mikolaj? Он хочет, чтобы гроб был открытый.
Çok nazik bir beyefendi, bir hafta içinde hazır edebileceğini söyledi. Parayı nakit istiyor. Очень вежливый мужчина сказал, что подготовит в течение недели, и берёт наличными.
Beton bir tabutun değil. А не бетонный гроб.
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli. Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
Bu uçak tabutun olacak, OSS! Самолет станет твой гроб, агент!
Haklısın, bunlar bizim kara kutumuz oldu. Her şeyimiz bunların içinde. Ты права, это наш черный ящик, там внутри всё.
Tabutun kapağının içinde pençe izleri bulmayı beklemiyorum. И нет следов когтей на крышке гроба.
Ama yumurtanın içinde dönen harika şeyleri düşünsenize bir. Но представьте чудо, которое происходит внутри яйца.
Demek istediğim, o tabutun içindeki sen olabilirdin. Понимаешь, в этом гробу могла быть ты.
Çok fena batırdım. Gelecek saat içinde her şey ortaya çıkacak. Я облажалась по полной и это всплывет в течение часа.
Tabutun içini dolduracak bir şeyler bulmalıyız. Нам нужно положить что-нибудь в гроб.
Öyle, büyük ve soğuk bir mekanın içinde durmak çok rahatlatıcı... Стоишь в огромной прохладной пещере, есть в этом что-то успокаивающее.
Tabutun açık olmasını istediyse, bunu yapmak zorundayız. Если она заказала открытый гроб, мы постараемся.
Yumurtaların içinde ne var Rebecca? Что внутри яиц, Ребекка?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.