Sentence examples of "tane" in Turkish with translation "один"

<>
Ben bir tane mantar dolması yedim. Я съел всего один фаршированный гриб.
Peki, Bayan Muayyen. Ama sana da bir tane ısmarlayacağım. Ладно, у тебя ПМС но я закажу тебе один.
Ama St. Augustine'deki özel bir hayvanat bahçesinden bir tane Ara çalınmış. Однако, один частный зоопарк возле Сент-Огастин сообщал о краже ара.
Hadi, millet sadece bir tane kaldı... Давайте, народ, остался только один.
Bir tane daha köpüksüz Latte alabilir miyim? Можно мне еще один латте без пенки?
Hiçbir yerde, evinde ve arabasında üç tane dinleme cihazım var. Везде. Я поставил жучка в его доме и один в машине.
Bir tane daha alırsam teyzene söylemek yok, tamam mı? Если я принесу еще один, Ты не расскажешь тете?
Neden bir tane büyük depo değil? Почему не сделать один большой бак?
Siz bir sürü soru sordunuz, bir tane de ben sorayım. Слушайте, вы много вопросов задавали. Дайте и мне один задать.
Sadece bir tane de değil, onlarcası birbiri arkasına. И не один, десятки, один за другим.
En azından bir tane güzel roman yazabilirim diye düşünmüştüm. Думал, что могу написать хоть один большой роман.
Bunun için ödenecek fidyeyle bunlardan bir, iki tane daha alabiliriz. Получив за выкуп, мы сможем купить еще один или два.
Alanın diğer tarafında bir tane daha var. Там еще один с другой стороны поля.
Ahmak kocamın ekstra sipariş vermesine rağmen. Bir tane senin için bir tane de senin. Хотя мой муж-идиот заказал лишних подарков, так что один тебе, один вам.
Sanırım yakışıklı Jack sana bir tane daha borçlandı. Похоже, за красавчиком Джеком ещё один должок.
Bir tane daha meşhur cüce vardı, ama hatırlayamıyorum adını şimdi. Ещё был один знаменитый лилипут, но что-то вспомнить не могу.
Bay Schuester'ın hiç değilse bir tane yetişkin dosta ihtiyacı var. Первое: мистеру Шустеру нужен как минимум один взрослый друг.
Evet ama hastanede bir sürü genel cerrah var. Benden sadece bir tane var. Да, и здесь полно общих хирургов, а я - только один.
Sana verdiğim onca şanstan geriye sadece bir tane kaldı. Я давал тебе много шансов, остался всего один.
Paris'in bu yakasında sadece bir tane kireçtaşı ocağı var. В этой стороне от Парижа только один известняковый карьер.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.