Sentence examples of "tavsiye eden" in Turkish

<>
Seni tavsiye eden oydu. Это он порекомендовал тебя.
Edward Elric'in bir Ulusal Simyacı olmasını tavsiye eden bendim! Это я порекомендовал принять Эдварда Элрика в государственные алхимики!
Beni tavsiye eden kisilerle birkaç telefon görüsmesi yapti. Он позвонил людям, которые рекомендовали меня ему.
Kadın, Aile ve Toplum Kalkınması Bakanlığı, Malezya Satranç Federasyonu'nu olayı derinlemesine incelemeye yönelik sevk eden bir beyanatta bulundu: Министерство по делам женщин, семьи и общественного развития выступило с заявлением, в котором призвала Малайзийскую шахматную федерацию глубже изучить этот вопрос:
Valérie artık sürekli aynı göçmenlik karşıtı söylemin kullanılmasına şaşırmıyor. Tartışmayı genişletmek için bloğunda bir okuma listesi tavsiye ediyor: В своем блоге Valerie пишет, что ее больше не удивляет повторение старых антииммиграционных доводов, и советует ознакомиться с несколькими книгами, чтобы понять более широкий контекст проблемы:
Biz sadece yürüyen ve sohbet eden iki sıradan insanız. Мы двое обычных людей, которые гуляют и разговаривают.
Teknik bir tavsiye arıyorum. Мне нужен технический совет.
Hayatta benim için bir anlam ifade eden tek kişi şu anda Mars'ta. Единственная женщина, которая для меня что-то значила, сейчас на Марсе.
Ve bu cihazın takılı olduğu tüm hastalarıma cihazı çıkarmalarını tavsiye edeceğim. И я буду рекомендовать своим пациентам с этим устройством удалить их.
Limanları kontrol eden, Mısır'ı kontrol eder. Кто владеет портами, тот владеет Египтом.
Bunu yapıyorsun, bana harika tavsiye veriyorsun... Ты делаешь это, даёшь мне советы...
Güneş ışığında özgürce hareket eden insan askerlere ihtiyacımız var. Нам нужен солдат человек, который может передвигаться днём.
Üzgünüm ama müvekkilime daha iyi bir teklif için beklemesini tavsiye ettim. Простите, но я бы посоветовал своему клиенту дождаться предложения получше.
Yer fıstığını icat eden eleman hangisiydi? На парня, который придумал попкорн?
Senin fon bulman, araştırman, Tavsiye vermen gerekiyordu. Ты должна была защищать финансирование, расследовать, советовать.
Paketi korumak için, kuruma bağlı olmayan birini istedi. Sana yardım eden kimdi? Он хотел доверить этот пакет человеку, который работал за пределами вашего подразделения.
Tabii kumar para bulmak için tavsiye edeceğim bir yöntem değil. Я конечно не рекомендую ставки, как альтернативный источник дохода.
Liz Lawrence'i tehdit eden birilerini gördünüz mü? Кто-то из ваших людей угрожал Лиз Лоуренс?
O hâlde size tavsiye edeceğim... Тогда, я бы посоветовал...
Bunun karşılığında biz de en çok gelecek vaat eden öğrencilerinizi deneme şansını elde edeceğiz değil mi? В ответ на наше сотрудничество, мы также получаем долю ваших самых многообещающих студентов, так?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.