Sentence examples of "tek taraflı" in Turkish
Bu bir tek taraflı ayna, yani siz beni görebilirsiniz ama ben sizi göremem.
Это одностороннее зеркало. Вы можете видеть меня, но я не могу видеть вас.
Beni dahil etmeden aldığın tek taraflı kararlardan vazgeçmelisin.
Ты должен прекратить принимать такие решения без меня.
Bu yönetmeliklere göre şirketin kurucusu olarak yönetim kuruluna dördüncü bir kişiyi kabul etmeye tek taraflı bir hakkın var.
Согласно уставу компании, ты, как основатель, обладаешь правом в одностороннем порядке ввести четвёртого члена правления.
Bazen olaylar olmasını istediğimizden daha tek taraflı oluyor, öyle değil mi, Bay Camp?
Жизнь не всегда справедлива так, как нам того бы хотелось. Верно, мистер Кэмп?
Tek taraflı yap. Hiçbir yargıç papaza düğün törenini yapma emri vermez.
Нет, ни один судья не может приказать священнику провести венчание.
Hayatları sonlandırmak için tek taraflı kararlar aldın.
Вы приняли единоличное решение лишить человека жизни.
Valilik sınırları içerisindeki dört Yahudi yerleşimi 2005'te İsrail'in tek taraflı geri çekilme planı çerçevesinde boşaltılmıştır. Valisi Kadura Musa'dır.
Четыре израильских поселения были эвакуированы Израилем в 2005 как часть одностороннего плана размежевания.
Afgan büyümek tek bir ifadeyle tanımlanabilir: "İnsanlar ne der?"
Воспитание в афганской семье можно описать одной фразой: "Что скажут люди?"
Çökmüş ekonomi ile yüzleşmek zorunda kalan üç işsiz mimar ise şehri terk etmeyi reddediyor ve sıradışı bir yürüyüş turu acentası açmaya karar veriyorlar - Porto, genel durum, iyisi ve kötüsü: Mimari, Tarih, Politika, Şehircilik, Yavaş Gıda ve Söylentiler Sizlere caddeleri, terk edilmiş binaları, meydanları, karanlık arka sokakları, eski pazarları, baharatlı petiscos'ların ucuz "tascas" larını ve hepsinin arkasındaki hikayeleri göstereceğiz ve çok taraflı bakış açılarından mükemmel sohbetler edeceğiz.
Три безработных архитектора перед лицом внезапного экономического разрушения отказались покинуть город и решили открыть невероятное агентство прогулочных туров, чтобы показать Порто с обеих сторон, хорошей и плохой: архитектура, история, политика, городская жизнь, кафе и рестораны, легенды... Мы покажем вам аллеи, брошенные здания, площади, небольшие улочки, старые рынки, недорогие забегаловки с острыми португальскими закусками, расскажем истории, связанные с этими местами.
Şubat sonuna doğru, devlet sıcak hava dalgasıyla başa çıkmak için tek bir hedefle hazırlıklara başladı:
В конце февраля правительство начало подготовку к борьбе с аномальной жарой всего лишь с одной целью:
Delilikten kaçışı olmayan, çift taraflı, korkunç bir hayatınız olduğunu hissettiniz mi?
Вы не чувствуете здесь двойной жизни, выход из которой один - сумасшествие?
Bana göre bu, gökyüzünü silahlarla doldurma konusunda dünyayı ayağa kaldıracak cinsten bir çift taraflı fırlatma aracı.
Мне кажется, что это пусковая ракета двойного назначения, которая наверняка спровоцирует всемирную лихорадку космических вооружений.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert