Sentence examples of "traş etmek" in Turkish

<>
Ben de seni traş etmek istiyorum. Потому что я хочу побрить тебя...
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Traş olmanıza gerek yok. Вам не нужно бриться.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Evet, yüzümün tamamını traş ederim. Да, я брею лицо целиком.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Şimdi okuyabilir, traş olabilir, şarkı söyleyebilirim. Сейчас я могу читать, бриться, петь.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Bir kere doğru düzgün traş olmuş, kızların ellerini tutarken. Чисто выбритый впервые в жизни, держишь девочек за ручки.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Göğüs kıllarını mı traş ettin? Ты побрил волосы на груди?
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Senin için bacaklarını traş etti. Она ради тебя ноги побрила.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Eskiden bacaklarımı dizime kadar traş edip, ucuz Charlie parfümünden azıcık sıktım mı hazır oldurdum. В прошлом, я просто брила колени, немного духов, и я готова идти.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Yakışıklı, ve sürekli traş oluyor. Он красив, он гладко выбрит.
Bir ara sizinle özel bir sohbet etmek çok hoşuma gider. Я здесь новенькая. И очень хочу поболтать с вами тет-а-тет.
Kafanı traş etmelisin ve bu konuya kafanı takmamalısın. Тебе стоит побриться наголо и смириться с этим.
Bu sohbete sonra devam etmek istiyorum. Я бы хотел продолжить этот разговор.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.