Sentence examples of "tren istasyonuna" in Turkish

<>
Sanırım tren istasyonuna gidip Thorwald'ın hikâyesini kendim araştıracağım. Я думаю сходить на вокзал. Проверю версию Торвальда.
Taksici, Jeffrey'nin tren istasyonuna gittiğini söyledi. Sen Freddy'de neler olduğunu çözmeye çalışırken ben de bunu kontrol edeceğim. Сейчас таксист едет к вокзалу, я проверю, а вы пока выясните, что происходит в Фредди.
Belki arabayla tren istasyonuna gitmiştir. Может, поехал на вокзал.
Benim tren istasyonuna gitmem gerekiyor. Я должен идти на вокзал.
O zaman neden onu tren istasyonuna getirdin? Так зачем же тогда притащила на вокзал?
Bir de üzerime tren geliyor. И ко мне приближается поезд.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Bu tren neredeyse on saattir beni çalkalayıp duruyor. Я трясусь в этом поезде уже десять часов.
King's Cross istasyonuna benziyor. Похоже на вокзал Кингс-Кросс.
Tren duruyorken, inmemiz gerekmez miydi? - Neden? Может, нам стоит выйти, пока поезд стоит?
Bu şekilde Orchid istasyonuna taşınmaları sağlanacak burada araştırmanın geri kalan kısmı gerçekleşecek. После чего он будет отправлен на станцию Орхидея для следующего этапа исследований.
Biz de herkes gibi tren bekliyoruz. Мы ждём поезда как все остальные.
En yakın benzin istasyonuna gidiyor. Ей - до ближайшей заправки.
R. W. Stevens'dan Tren Soyguncuları ya da James Kardeşlerden bir Hikâye. "Грабители поездов, или История братьев Джеймс" Р.В. Стивенса.
Tanner'ın benzin istasyonuna gidip gidemediğini merak ediyorum. Интересно, добрался ли Таннер до заправки.
Tren gardan ayrılmak üzere. Поезд приближается к станции.
Jane'le ben benzin istasyonuna gidiyoruz tekrar. Мы с Джейном съездим на заправку.
Tren kalkıyor, son çağrı. Поезд отправляется, третий звонок.
Çünkü Marsilya'da tren tam kalkmak üzereyken, penceremin önünden hızla koşarak, Poirot'ya az kalsın kalp krizi geçirtecektiniz. В Марселе Вы чуть не довели Пуаро до инфаркта, пролетев мимо его окна, когда поезд тронулся.
Tren o binaya mı çarpmış? Этот поезд врезался в здание?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.