Sentence examples of "tutulması sırasında" in Turkish

<>
Görünüşe bakılırsa, kayıt altına aldığım güçlerin çoğu bir önceki tam güneş tutulması sırasında ortaya çıkmış. Кажется, что большинство способностей, которые я зарегистрировал, появились в течение последнего полного затмения.
Yohkoh tam bir Güneş döngüsünü gözlemledi ancak 2001'de Güneş tutulması sırasında bekleme moduna girdi ve Güneş ile olan bağlantısını yitirdi. "Ёко" функционировал в течение полного солнечного цикла и перешёл в пассивный режим во время солнечного затмения 2001 года, когда он потерял свою ориентировку на Солнце.
Basın toplantısı sırasında olay yüzünden "iftiraya uğradığını" söyledi: Во время пресс - конференции он сказал, что из - за этого случая его "оклеветали":
Reinhardt dosyalarının kilitli tutulması fikri oldukça güzel. Есть идея, почему файлы Рейнхарда закрыты.
Hindistanlılar Allahabad'da sıcak bir günde toz kasırgası sırasında Kutsal Sangam'a (üç nehrin kavuştuğu nokta) doğru yürürken. В жаркий день во время пыльной бури индийцы идут к святому Сангаму у Аллахабада.
Otobüsün arka tarafındayken, bir güneş tutulması gibi değil mi? Задняя часть автобуса, она словно вызывает затмение, да?
Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı. То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений.
Kariyerim batmadan önce, şu güneş tutulması hikayesini bitirmeye çalışıyorum. Пишу статью про затмение, пока моя карьера ни закатилась.
Bu yazı mevcut rejim ile müttefik güçleri ve onlara karşı direnenler arasında devam eden silahlı çatışma sırasında Suriye'deki yaşam gerçeklerini anlatan blogger ve aktivist Marcell Shehwaro "ya ait makalelerden oluşan bir özel serinin bir parçasıdır. Эта статья публикуется в рамках цикла статей блогера и активистки Марсель Шейваро, описывающего реалии жизни в Сирии в ходе продолжающегося вооружённого конфликта между силами, лояльными к правящему режиму, и оппозиционерами, которые хотят свергнуть его.
Bunun gizli tutulması konusunda kesin emir vermiştim. Я дал ясные указания держать это засекреченным.
Ay tutulmaları sırasında ayı yemeye çalışan ejderhaya karşı ayı savunmak gibi özel bir görevleri vardı. Ay tutulmaları sırasında geceleri sadece onların dışarıda kalmalarına izin veriliyordu. Их исключительной обязанностью была защита Луны от дракона, который пытался проглотить её во время лунных затмений, поэтому они были единственными, кому дозволялось выходить из дома в ночь лунного затмения.
Mesela yarın saat tam: 24'te ayın güneş yüzeyini kapatacağını ve tam bir güneş tutulması olacağını söyleyebiliyorum. Мне известно, что завтра в часов минуты луна закроет Солнце, и будет полное солнечное затмение.
Sürdürülebilirlik Hikayeleri blogu ile yaptıkları bir mülakatta, standart Porto "adalarına" yaptıkları turların çok popüler olduğunu söylüyorlar. Bu adalar, "Sanayi Devrimi sırasında şehre göçen ucuz işgücüne yaşam alanı olarak ortaya çıkmış." В интервью для Sustainability Stories Blog они рассказывают, что один из наиболее популярных туров ведет на типичные "острова" Порто - многоквартирные дома, которые "появились во время промышленной революции как способ размещения дешевой рабочей силы, прибывающей в город".
Tabii gizli tutulması gereken sırlar da yok değil. Но есть вещи, которые можно держать тайне.
Ay tutulmaları sırasında görevleri ejderhayı öldürmek olduğu için bu hadiselerde, ejderhanın gezegeni yemesini engellemek için, gökyüzüne ateş edecekleri bir yay ve okla silahlanmış olarak dışarı çıkmak zorundaydılar. Так как их обязанностью была победа над драконом, им приходилось выходить во время лунных затмений вооруженными луком и стрелой, которую запускали в небо, чтобы предотвратить поглощение спутника драконом.
Ne olduğunu anlayana dek, güneş tutulması bizim için sihirdi. Солнечное затмение было магией, пока мы его не понимали.
Shuklaphanta Milli Parkı genişletildiğinde yerlerinden edildiler ve toprak iskan programı sırasında, birçoğu atalarından kalma toprakları kaybettiler. Их переместили при расширении заповедника "Шуклафанта", многие потеряли свои родовые земли во время программы заселения земель.
Etiyopya hükümetine açık mektuplar yazdı ve Etiyopya'daki son protesto gösterileri sırasında destekçilerini Facebook'ta bir araya getirdi. Во время недавних протестов в Эфиопии он писал открытые письма в адрес правительства страны и собирал поддержку через Facebook.
Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında Toktogon Altybasarova kuşatma altındaki şehir Leningrad'dan çocuğa anne oldu. Токтогон Алтыбасарова во время Великой Отечественной войны стала матерью детям из блокадного города Ленинграда.
Travis'in ameliyatı sırasında bazı komplikasyonlar oluştu. Во время операции возникли некоторые осложнения.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.