Sentence examples of "uyuşturucu" in Turkish with translation "наркотики"
Translations:
all57
наркотики18
наркотиков13
наркотиками9
наркота2
наркотик2
наркотиком2
наркоторговца2
наркобарона1
наркодилера1
наркодилеров1
наркодилером1
наркотикам1
наркотой1
наркоту1
наркоты1
принимал наркотики1
Arılar, uyuşturucu koklamada köpeklerden daha mı iyidir?
Лучше ли пчёлы вынюхивает наркотики, чем собаки?
Sadece uyanık olarak yatar, uyuşturucu bağımlısı olmamaları için dua edersin.
Потом не спите, молиться чтоб они не подсели на наркотики.
Seni uyuşturucu bulundurmak ve satmaya yeltenmekten suç üstü yakaladık.
Ты продавал наркотики и тебя задержали на месте преступления.
Çocuklar, yapmayın. - Sakin olun, uyuşturucu konuşturuyor işte.
Ребята, да ладно вам, расслабьтесь - это говорят наркотики.
Kenny normal bir çocuk olmadığı için, ağrıyla başa çıkmak için uyuşturucu mu kullanıyor?
Из-за того что Кенни ненормальный, он употребляет наркотики, чтобы мириться с болью?
Uyuşturucu ve alkol, durumu konuştuğumuz teyze olayına getirdi zaten.
Алкоголь и наркотики сподвигли его на эту ситуацию с тётей.
Rich'in barda uyuşturucu satmasıyla ilgili bir şeyler biliyor musun?
Ты не знаешь, Рич продавал в баре наркотики?
Fiziksel bağımlılık yapmadığında, uyuşturucu hafif mi, yoksa ağır mı, nasıl ayırt edeceğiz?
Что позволяет нам отделять лёгкие наркотики от тяжёлых, когда они не вызывают физической зависимости?
Son yılda davadan fazla kere direkten dönmüşler. Cinayet, tecavüz, uyuşturucu ticareti. Kurşun geçirmezler.
За последние лет они засветились более чем в делах - убийства, изнасилования, наркотики.
Delta Güçlerinden Damien Scott'sın, değil mi? Dolabında uyuşturucu bulunmuştu.
Дэмиен Скотт из отряда Дельта, в шкафчике которого нашли наркотики?
Ve hasta piç kurusu bütün evi uyuşturucu ile doldurmuş. - Her yeri.
А еще этот больной урод распихал по всему дому наркотики, везде разбросал.
Çetesi uyuşturucu nakliyatı yapıyor o yüzden belki denizaltının nereye gittiğini biliyordur.
Его банда перевозит наркотики, может он знает куда направляется лодка.
Ben de bu partilere gittim Ve orada da seks, uyuşturucu, içki vardı.
я ходил на эти вечеринки, и там были наркотики, секс, выпивка.
Ayrıca uyuşturucu ve saldırıdan sabıkası var ama, tabii ki, bütün suçlamalar diplomatik dokunulmazlık nedeniyle düşürüldü.
А также куча задержаний за наркотики и нападения, но все обвинения были сняты из-за дипломатической неприкосновенности.
Eğitim değerlendirmeleri, kaç yıl hizmet ettikleri uysallık eğitimi, uyuşturucu ve alkol testleri muayene sonuçları.
Квалификация, время работы, повышение квалификации, тесты на наркотики и алкоголь, медицинские анализы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert