Sentence examples of "uzak tutmak" in Turkish

<>
Ne demek istiyorsun? Beni annemden uzak tutmak isteyemezsin. Вы не можете хотеть держать меня от неё подальше.
Delileri uzaya göndermek için mi milyon dolar harcadık. Sokaklardan uzak tutmak için. Двадцать четыре миллиарда долларов на то, чтобы запустить в космос сумасшедших!
Büyük soruşturmadan uzak tutmak istediler. Подальше от их крупного дела.
Güvenliğim için mi yoksa örtbas işlerinden uzak tutmak için mi? В безопасности или подальше отсюда, когда начнут заметать следы?
Ben sadece Nicole'ü senden uzak tutmak istiyorum. Я собираюсь держать тебя подальше от Николь.
Kaosu hayatından uzak tutmak imkansız. Невозможно убрать хаос из жизни.
Casusları uzak tutmak için bir koruman var mı? У тебя есть телохранитель, чтобы отпугивать шпионов?
Kişisel bir şey değil hanımefendi ama seni ve Jamie'yi tehlikeden uzak tutmak tam zamanlı bir iş oldu çıktı. Ну, ничего личного, миссис, но необходимость держать вас подальше от опасностей занимает все наше время.
Adamın Stonehill'ı ekipten uzak tutmak. Не вводить в команду Стоунхилла.
Bu inanılmaz çirkin kıyafetleri, erkekleri bende uzak tutmak için alırdı. Он всегда покупал мне такую уродливую одежду, чтобы отпугивать мальчишек.
Seni aylarca pediatriden uzak tutmak için çabaladım. Я месяцами пытался отговорить тебя от педиатрии.
Başını dertten uzak tutmak için. Чтобы уберечь вас от неприятностей.
Dışarıdaki bacağınızı rakibinizden uzak tutmak istersiniz. Вторую ногу отбросьте как можно дальше.
Şimdi, senin görevin onu gözden ve tehlikeden uzak tutmak. Anladın mı? Ты должен держать его подальше от нас и от опасности, понял?
Evet, yakınlığından bizi uzak tutmak istedim. Да, чтобы избавить нас от нее.
Okullar tekrar açıldığında, çocukları evde tutmak için bir yol bulmuş olup ailelere - ki her zaman aileler olmuştur - şimdi de huzur içinde sokaklara dönmesi, polislerle selfi çekinerek suçlamayı sorması için baskı yapacaktır. Когда он начнётся, Алкмин найдёт способ удержать детей дома, переложив свою работу на напуганные семьи, которые непременно накажут непослушных детей... и смогут дальше спокойно ходить по улицам, делать селфи с полицией и просить импичмента.
Evimizden uzak dur. Anladın mı? Держитесь подальше от нашего дома.
Ne olduğunu öğrenene kadar kontrol kontrol altında tutmak için elimizden geleni yapmalıyız. Пока мы не узнаем что это мы должны все держать под контролем.
Bu küçük kulübe, beni çok uzak yerlere götürüyor. Эта будка, которая переносит меня в далекие места.
Oui, bedava süitinizdeki jakuzide, ki mösyö orayı elinde tutmak ister. В джакузи, в бесплатном люксе, в котором месье желает остаться?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.