Sentence examples of "uzun süreli" in Turkish

<>
Savaşlar yıkıma yol açıyor, ablukanın etkisi altında insanların sinirleri yıpranıyor ve uzun süreli psikolojik rahatsızlık oluşturuyor. Войны опустошают, а когда к этому добавляется ощущение постоянной осады, то вы живете в постоянном психологическом напряжении.
Damardan daha uzun süreli kontrast sağlanır. После капельницы получим более четкую картину.
Uzun süreli bir kesinti ağır durumdaki hastaları öldürebilir. Небольшое падение напряжения, запросто уничтожит тяжело больных.
Bunun uzun süreli bir strateji olduğunu düşünmedin mi? Ты думаешь, у меня не долгосрочная стратегия?
O yüzden teşhis ve tedavi biraz uzun süreli olabilir. Для окончательного диагноза и обработки результатов потребуется длительное время.
Ve yakın zamanda uzun süreli sevgilisi Chloe Andrews ile nişanlanmış. А еще недавно он обручился со свой девушкой Хлоей Эндрюс.
Şu andaki teorilere göre uzun süreli yaşam sırrının bir şekilde Torchwood üssüyle bağlantılı olduğu yönünde. Сейчас теории предполагают, что его долголетие может быть каким-то образом связано со штабом Торчвуда.
Anıları kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe taşıyan protein sentezi engellenebilir fakat bunun için beceri ve araç-gereç gerekir. Можно прервать синтез протеина отвечающий за перемещение воспоминаний из оперативной в долгосрочную. Но это требует инструментов и умений.
Bir pazarlama şirketinde çalışıyor, fitness yapmayı seviyor ve uzun süreli bir ilişki arıyor. Она совладелица крупной компании, она обожает фитнес, и она хочет серьезных отношений.
Havaalanı polisi arabayı uzun süreli park noktasında bulmuş. Полиция аэропорта нашла его машину на долговременной парковке.
Bu seviyedeki radyasyona uzun süreli maruz kalmanın aşırı derecede tehlikeli olduğunun farkında mısınız? Нет. Вы понимаете, что столь длительное воздействие такого уровня радиации чрезвычайно опасно?
Daha yeni uzun süreli bir ilişkiden çıktım. Я только что пережил разрыв длительных отношений.
Alkol yok uzun süreli psikiyatri tedavisi. Никакого алкоголя, длительное психиатрическое лечение.
Gerekli çevre koşulları ve uzun süreli bir ilaç tedavisiyle siz de benim gibi olabilirsiniz. В нормальной среде и при надлежащем лечении вы можете стать такими, как я.
O zaman, merhum kocam JR Godfrey'in uzun süreli hayali olan Godfrey Enstitüsü'nün açılış töreni için toplanmıştık. Тогда это было празднование открытия Института Годфри, давней мечты моего ушедшего мужа, Джей. Р. Годфри.
Annenin Crewes ile uzun süreli bir ilişkisi vardı. У твоей матери был долгий роман с Крузом.
Güneş'in doğu çeperinde uzun süreli bir C-püskürtümüz var. У нас есть продолжительная вспышка у восточного лимба.
Bu uzun süreli plan yapmak olur. Это слишком далёкий взгляд в будущее.
Uzun süreli değil. Fazla kalmayı düşünmüyorum, anlıyor musun? Вы знаете, долго я не выдержу, понимаете?
Senato Adalet Komitesi ataması olacak kısa süreli değil, ama uzun süreli bir görev de değil. На эту должность назначает юридический комитет Сената, это случится не сразу, но без проволочек.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.