Sentence examples of "vakti gelmiştir" in Turkish

<>
Dr. Denis Mukwege'nin bu çalışmasıyla birlikte tanınma vakti gelmiştir. Наконец работа доктора Дениса Муквеге получила всеобщее признание.
Görevini yerine getirmenin vakti gelmiştir. Пора уже выполнить свой долг.
Belki de artık biraz sosyal olmanın vakti gelmiştir. Тогда, наверное, пора разорвать этот круг.
Belki de değişikliğin vakti gelmiştir. Или пришло время занять твоё.
Kendimizi hükümetin korkunç zincirlerinden azat ettiğimize göre yerine daha iyisini koyma vakti gelmiştir. Теперь когда мы свободны от оков правительства пришло время изменить всё к лучшему.
Bunu yapmaya çalışmanızın vakti gelmiştir belki de. Возможно, настало время познакомиться с ним.
Belki öyle olmadığını kanıtlamanın vakti gelmiştir. Может, настало время доказать обратное.
Belki de durup yaptıklarımın sonuçlarını düşünmenin vakti gelmiştir. Может, пора остановиться. И задуматься о последствиях.
Ama belki size Kardeşlik'in, Banshee, Pennsylvania'nın çok daha ötesine dayandığını hatırlatma vakti gelmiştir. Возможно, пора напомнить вам, что Братство существует не только в пенсильванском городке Банши.
Ya da belki de peşini bırakmanın vakti gelmiştir. Или может, пора уже забыть о ней?
Belki şu matem sakalını kesmenin vakti gelmiştir. Может, пора уже убрать траурные гирлянды?
Üstelik belki de onu dinlemeyi kesip, başka birini dinlemenin vakti gelmiştir. Я бы даже предложил перестать слушать его И начать слушать кое-кого другого.
Kont, belki de neden burada olduğunu bize söylemenin vakti gelmiştir. Граф, кажется сейчас самое время сказать, почему Вы тут.
Jack ile konuşmamın vakti geldi. Мне пора поговорить с Джеком.
Tekrar denemenin zamanı gelmiştir belki de. Может настало время попробовать еще раз.
Artık Oxford ve Cambridge'in ötesini görme ve yaratıcı olma vakti geldi. Пора проявить изобретательность, и поискать за пределами Оксфорда и Кембриджа.
Belki sonraki aşamaya geçmenin zamanı gelmiştir. Возможно пришло время для следующего шага.
Büyükbaba, yemek vakti. Дедушка, пора есть.
O zaman belki öğrenme vakitleri gelmiştir. Так может пришло время им рассказать.
Walter, gitme vakti. Уолтер, пора идти.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.